Eğitim aslında nedir - MUSTAFA GAZALCI
18. yüzyılın sonuyla 19. yüzyılın başında yaşayan, çağdaş eğitimin öncülerinden İsviçreli Johann Heinrich Pestalozzi, "Eğitim sevgidir, iyi örnek olmaktır; başka bir şey değil" diyerek anlatır eğitimi.
Geçmişte Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı yapmış AKP Kayseri Milletvekili Hulusi Akar'a göre "eğitimin amacı; bir Allah korkusu, iki kuldan utanma"ymış. Sevgiye, iyi örnek olmaya karşı korku ve kuldan utanmak.
Hulusi Akar yetiştiği meslekle ilgili, diploma törenlerinde "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyen genç teğmenlerle ilgili susuyor, hiç ilgisi olmadığı çocuk eğitimi konusunda ortaçağ mantığıyla konuşuyor.
Gerçi Hulusi Akar'ın bu sözleri, AKP döneminde 22 yıldır uygulanan 444'lü, ÇEDES'li MESEM'li, Diyanet Akademili eğitimi özetliyor.
ÇEDES'le manevi danışman adıyla pedagojik yeterliliği olmadan okullara sokulan imam ve din görevlileri, küçücük çocuklara mezar maketi ve başka etkinliklerle sevgi yerine korku aşılamıyorlar mı MESEM uygulamasıyla 4 gün işyerinde, bir gün okulda karın tokluğuna sömürülen çocuklar mı, yoksa bu çağdışı uygulamayı çocuklara yaşatan milli eğitim bakanı mı sorumlu Bu durumdan utanması gereken kim
ANAYASAYA AYKIRIHulusi Akar'ın sözleri anayasaya, Milli Eğitim Temel Yasası'na, altında devlet olarak imzamız bulunan çocuk hakları sözleşmesine aykırıdır.
Anayasanın 42. maddesi: "...Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır",1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun (METK) 2. maddesindeki eğitimin "hür ve bilimsel" yapılması öngörüyor.
Aslında bize özgü olduğu söylenen "Türkiye yüzyılı maarif modeli"nin de tıpkı ekonomik modelimiz! gibi battığını, yapılan ulusal ve uluslararası sınav sonuçlarından, raporlardan görüyoruz.
OECD RAPORUAKP'nin 22 yıldır Cumhuriyetin "Öğretim Birliği"ne dayanan laik, bilimsel eğitimi anlayışını adım adım dinselleştirme ve özelleştirmenin getirdiği acı sonuç ortada.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) "Bir Bakışta Eğitim 2024" raporu açıklandı. Bu rapora göre;
Türkiye yüzde 48 ile 3-5 yaş grubu çocuklar için okullaşma oranının en düşük olduğu OECD ülkesi.
18-24 yaş aralığındaki yaklaşık her üç gençten biri (yüzde 31.1) ne eğitimde ne istihdamda. (OECD ortalamasında bu oran 13.7)