Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek. Kurallara dayalı liberal dünya düzeni çökmekte. Dünya, belirsizliklerle, risklerle dolu kaotik, çok kutuplu düzensizlik içinde.
Devletler de insanlar gibi bencildir. Devletler de insanlar gibi çıkarcıdır. Devletler de varlılarını korumak, güvenliklerini pekiştirmek, zenginleşmek, refaha erişmek isterler. Ancak devletlerin insanlar gibi ahlaki değerleri yoktur, yalnızca çıkarları vardır. Küresel güçler, daha büyük çıkarlar için uluslararası ortamda düzen kurmak, düzenin kurallarını koymak da isterler.
DEVLET IKARLARIDevletler arasındaki ilişkilerde ahlaki değerler değil, çıkarlar önceliklidir. Tarihi süreç içinde, 16.yüzyılda Niccolo Machiavelli, ulusal çıkar kavramını kullanmasa da ahlaki değerler yerine devlet çıkarını önceleyen siyasal aklın ilk temsilcisi olmuştur. Machiavelli, devletin bekasını ve çıkarlarını ahlaki değerlere önceleyerek siyasal düşünce sisteminde çıkar odaklı devlet anlayışının temelini atmıştır.
20. yüzyılda ise Hans Morgenthau, çağdaş uluslararası ilişkilerde, siyasetin temel kavramı olarak benimsediği "güce dayalı ulusal çıkar" kavramını açık bir şekilde tanımlamıştır. Ona göre, "Devlet adamının görevi, ulusun güvenliği ve çıkarıdır; başka bir ahlaki kıstas bunun önüne geçemez... Birey için geçerli olan ahlaki ilkeler, devlet için aynı zorunlulukta geçerli değildir."
KÜRESEL DÜZEN VE IKAR ATIŞMASITarih boyunca devletler arasındaki ilişkiler çıkar odaklı gelişmiş; çıkarları örtüşenler uzlaşmış, çatışanlar savaşmıştır. Yeni düzenler ise genellikle çıkar çatışmalarının neden olduğu büyük savaşlardan sonra gerçekleşmiştir.
17. yüzyılda Katolik güçler ile Protestan güçler arasındaki kutuplaşma ve çıkar çatışması nedeniyle başlayan ve 30 yıl süren savaştan sonra yapılan Westpahlia Anlaşması ile Avrupa'da yeni bir düzen kurulmuştur. Egemen devlet ve devletler arası eşitlik ilkelerini benimseyen bu yeni düzen, savaştan sonra kurulan düzenler için örnektir.
Napolyon Savaşları sonrasında, 1815'te toplanan Viyana Kongresi'nde ise Avrupa'da Prusya, İngiltere, Rusya, Fransa büyük güçler olarak kabul edilmiştir. Monarşinin korunması konusunda çıkarları uzlaşan bu güçler, Avrupa'da dengeli büyük güçler düzenini kurmuştur. Büyük bir savaştan sonra kurulan dünya düzenine en yakın örnek ise İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, savaşın galibi ABD liderliğinde kurumları ile birlikte kurulan kurallara dayalı liberal dünya düzenidir. Sovyetler Birliği'nin dağılması ile oluşan kısa süreli tek kutuplu dünya düzeni ise küresel bir gücün çöküşü ile oluşan dünya düzenine örnektir.
YENİ DÜNYA DÜZENİ İİN OLASILIKLARGünümüzde küresel jeopolitiği cevap aradığı soru şudur; ABD-in, Atlantik-Avrasya çıkar çatışmasına dayalı güç mücadelesi nasıl gelişecek; içinde bulunduğumuz belirsizlikler ve riskler ile dolu kaotik çok kutuplu düzensizlik ne zaman sona erecek Yeni bir düzen kurulacak mı, kurulacaksa ne zaman, kimler tarafından ve nasıl kurulacak
Küresel jeopolitiğin geleceği ve yeni dünya düzeni ile ilgili olarak aşağıdaki senaryolar esas alınarak düşünce üretilebilir:

8