Devrim Yasalarımız ihanete uğradı! - PROF. DR. NECLA ARAT
"Biz İslama göre hareket edeceğiz. Hayatımızın merkezine dinin hükümlerini yerleştireceğiz." R.T. Erdoğan, (8 Aralık 2019).
Kadın Araştırmaları Derneği, her yıl 3 Mart günü 3 Devrim Yasalarımızı anımsatmak özellikle de genç kuşaklara bu yasaların demokrasi için önemini anlatmak görevini gönüllü olarak yerine getirmeye çalışıyor. Çünkü halifeliğin kaldırılması, Şeriye ve Evkaf Vekaletlerinin kapatılması, Eğitim ve Öğretim Birliğinin kabulü Türkiye'yi laikleştirecek devrim adımları idi. Bu adımlarla ikili hukuk, ikili eğitim ve hilafet kaldırılıyor, toplumun ümmet aşamasından millet aşamasına dönüşümü sağlanıyordu. Ne var ki "Üç Devrim Yasamız"ın 101. yıldönümünde bugün çok üzülerek "Devrim Yasalarımız ihanete uğradı" demekteyiz.
Çünkü yaklaşık çeyrek yüzyıllık AKP iktidarında Öğretim Birliği konusunda, laiklik ilkesinde ve Diyanet İşleri Başkanlığı özelinde öyle ödünler verildi, öyle yaralar açıldı ki şimdi kamuoyuna artık "Tehlikenin büyüklüğünü görmezlikten gelemezsiniz çünkü eğitim sistemimiz ve çocuklarımız üzerinden yeni bir rejim oluşturulmaya çalışılıyor" uyarısını da yapmaktayız.
DİNSELLEŞTİRME POLİTİKASIMilli Eğitim Bakanlığı, "2017 Vizyon Belgesi"nde okul duvarlarının ayetlerle hadislerle donatılmasını, bahçeleri uygun olan imam hatip okullarına cami yapılmasını istemişti. Bu süreçte ülkemizin tüm illerinde anayasanın laiklik ilkesine ve Milli Eğitim Temel Kanunu'na aykırı uygulamalara tanık olduk.
Devrim Yasalarına aykırı çalışmalara okul öncesinden başlandı. Okullar, Diyanet'in, dini vakıf ve derneklerle müftülüklerin çalışma alanı haline getirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı, okullarda vaiz bulundurma sürecini başlattı. Sözde "gönüllü eğiticiler", okullarda, yurtlarda, halk eğitim merkezlerinde gezi, konferans, yarışma, müsamere, sempozyum adı altında her türlü çalışmayı sürdürdüler.
İktidar, yetiştirmeyi amaçladığı "dindar nesil" için yeni hamleler de planladı. Milli eğitim müdürlükleri ve İl müftülükleri, din dersleri yasal olarak dördüncü sınıfta başladığı halde, imzaladıkları protokoller ile bu dersleri "Kuran kursu eğitim programı" adı altında 4 yaş grubuna kadar indirdi ve anaokulunda eğitim gören çocuklara haftada 6 saat dini eğitim verileceği belirtildi.
Soyut kavramları henüz gelişmemiş bu yaş grubundaki çocuklara Diyanet ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokol ile verilen bu kurslar, çocuk haklarını da hiçe saymakta. Kısacası çocuklarımıza psikolojik ve pedagojik açıdan zarar verecek olan bir "dinselleştirme" politikası devlet eliyle yürütülmekte.
1930'larda yayımlanan, devrimleri ve ona olan saldırıları konu alan bir karikatür.
ÖĞRETMEN YOK, İMAM VARVakıflar, dernekler, öğrencileri "değerler eğitimi" adı altında sınıftan, yatılı okullarda etütten alıp cami ve türbe ziyaretlerine götürmekte, öğretmen ve öğrenciler, resmi yazı ile sabah namazına çağrılmakta, kaymakam ve müftülerle "sabah namazı buluşmaları" düzenlenmekte. Ayrıca, bütün okullarda "mescit" açılması zorunlu hale getirilip "namaz kılanlar, kılmayanlar" ayrımı yapılmakta.
Bazı okullarda karma eğitim fiilen ortadan kalkmış durumda. Pek çok okulda da öğrenciler, "Öğretmen yok" gerekçesiyle "seçmeli ders" olarak dini içerikli dersleri almaya zorlanmakta. İşsizatanmayan yüz binlerce öğretmen varken mahalle imamlarına "ücretli öğretmen" adı altında ders verdirilmekte. Bu arada, Diyanet'te görevli binlerce kişinin öğretmenliğe geçtiği basında yer almakta.