Deprem gerçeği unutulmamalı - Dr. Gamze AKKUŞ İLGEZDİ
"Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür", yani insan unutur. Ama unutmanın olanaklı olmadığı şeyler vardır. Unutulmaz, unutmamalı... 17 Ağustos Gölcük, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerini...
Gerçeğimizi, canımızın nasıl da değersizleştirildiğini, iktidarın denetimsizliğini ve bilinçsizliğini, yaşanan acıyı, olanaksızlıklara rağmen bir umutla yaşama tutunuşumuzu, şahsi meselemiz Hatay'ı, deprem kuşağı olduğumuzu ve ülkemizi bekleyen İstanbul depremi gerçeğini unutmamalı.
HATAY'DAN SONRA İSTANBUL MU17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden sonra sözde alınan önlemleri, çıkarılmayan dersleri, 6 Şubat 2023 yılında tüm çıplaklığıyla gördük. Peki, deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini ne zaman kabul edip gerçekten önlem alacağız Kabul etmek için İstanbul depreminin yaşanması ve binlerce canımızı yitirmemiz, incimiz İstanbul'un yok oluşuna mı şahitlik etmemiz gerek Yetmedi mi 17 Ağustos, 6 Şubat...
Harap olan bir Hatay'ımız var, yitirilen, haber alınamayan binlerce can, yarım kalan hikâyeler var. Çadır satan Kızılay, yuva olacakken binlerce cana mezar olan deniz kumundan yapılmış, kâğıt üstünde depreme dayanıklı raporunu almış kibrit çöpünden yapılmış evlerden daha dayanıksız evler, depremzedeler için toplanan ve depolarda bekletilen yardımlar, yüzlerce evsiz insanımız, gerçekliğimiz gün gibi ortadayken insan başını yastığa nasıl rahat koyar
ETKİN AFET YÖNETİMİBu gerçekliğe ve geçmişte yaşanan depremlerden çıkarılan acı derslere rağmen iktidar, sorumluluklarını yerine getirmedi, bilimin gereklerine uygun deprem hazırlıkları yapmadı ve yapmamakta da ısrarcı.
Etkin afet yönetim planları oluşturulmadı. Bu kabul edilemez ihmali devletlerin başta yaşam hakkı olmak üzere tüm hak ve özgürlükleri koruma ve geliştirme yükümlülüğü ile birlikte değerlendirdiğimizde iktidarın gözünde vatandaşın yaşam hakkının yok hükmünde olduğu yüzümüze tokat gibi iniyor.