Değişim ve önseçim - Halil SARIGÖZ

CHP'de değişim sürecinin ardından tartışmalara sebep olan önseçimin doğruluğunu, eğriliğini tartışmadan önce neydi bu "önseçim" diye sormak gerekir. Önseçim, kısaca yapılacak genel veya yerel seçimlerden önce adayların genel merkezler tarafından değil de parti üyeleri veya delegeleri tarafından belirlenmesidir. Önseçim günümüzde genellikle, ara ara da olsa yelpazenin solundaki partiler tarafından yapılsa da 12 Eylül karanlığından önce Adalet Partisi gibi merkez sağdaki partilerde de uygulanmaktaydı.

YEREL SEÇİM SÜRECİ

2015 genel seçimleri sürecinde CHP'de, pek çok seçim bölgesinde milletvekilliği için üye bazında önseçim uygulanmış ve örgüte bir heyecan gelmişti. Kemal Kılıçdaroğlu dönemindeki hatırlanan en özel anılardan birisi pek çok partili için kuşkusuz budur... Ancak bahse konu tarihten sonra önseçim yerel seçimlerde bazı istisnalar dışında ülke çapında uygulanmadı. CHP'de yaşanan değişim süreciyle genel başkan olan Özgür Özel'in en büyük vaatlerinden birisi önseçimdi. Seçilmesine giden yolda etkisini de kimse tartışamaz.

Genel merkez değişiminin ardından hemen gelen yerel seçim süreciyle birlikte tüm seçim bölgelerinde olmasa da birtakım eksikliklerle de olsa hasret kalınan önseçim kimi seçim bölgelerinde başkanlık için kimilerinde de meclis üyeliği için örgüt denetiminde yapıldı, yapılıyor... Yapılan önseçimlerin üye bazında olması da ayrı ve çok daha doğru bir olay.

ADAYLARIN BELİRLENMESİ

Yerel seçimlere yaklaşık iki aylık bir süre kalmışken ister istemez ülke gündeminin büyük bir bölümünü adaylar kapsıyor. AKP ve MHP blokunda adaylara, adaylıkları bildiriliyor ve adaylık süreci kesinleşiyor. CHP'de ise yukarıda bahsettiğimiz gibi bir süreç işliyor. Kimi yerlerde merkez yoklaması, kimi yerlerde örgüt denetiminde önseçim... Şüphesiz aday belirleme yöntemlerinden en demokratiği her şeye rağmen önseçimdir. Evet, mezhepsel ve hemşeri birliktelikleri ve orantısız mücadeleler olmuyor değil ama üyeye dayalı yapılan seçimler, siyasi parti üyesi olan kimselere değerli olduğunu, karar verici mekanizmanın kendisi olduğunu anımsatıyor. İnsanlara bir noktada neden siyasi parti üyesi olunması gerektiğinin önemini gösteriyor. Önseçim tartışmaları hararetlendiğinden bu yana politikaya ilgisi olan hemen herkes bunu tartışıyor.

Kimileri önseçim her zaman doğru sonuç vermez derken kimileri de benim gibi düşünüyor; tüm kusurlarına rağmen önseçim tabanın sesidir diyor... Çünkü üyeye değer verildikçe, önseçim sürekli hale geldikçe bahse konu kusurlar zamanla kaybolacaktır. Elbette ki adaylar sadece önseçimle belirlenemez, partiye katkı sağlayacak teknikpopüler kimselerin örgütlerde tanınırlığı olmayabilir. Fermuarın, kontenjanların uygulanması bunun içindir. Burada önemli olan fermuar sistemi ya da kontenjan uygulamasının etik kurallara uygun yapılmasıdır.