Cumhuriyetin kavramsal içeriğinde birbirini tamamlayan unsurlar vardır. Bu unsurların her biri diğerini tamamlar ve unsurlar birbirlerine bağlıdırlar. Bir nevi ekosistem mantığıyla çalışan bu unsurlardan biri bile olmasa kavram bütünüyle yok demektir.
Cumhuriyet kavramının unsurlarından biri; egemenliğin, iktidarın ve otoritenin kaynağının, ülkesine yurttaşlık bağı ile bağlı olan halkta olmasıdır. Dikkat edin, yalnızca egemenliğin kaynağı değil, iktidarın ve otoritenin de kaynağı.
Egemenlik bir ülkedeki belirleyici-etkileyici-bağlayıcı hükümler demektir. İktidar, bu hükümlerin uygulamaya geçirilme biçimini anlatır. Otorite ise iktidarın kabul edilme, onaylanma, benimsenme yani meşruluk sürecidir.
EŞİTLİKİ ANLAYIŞGerçek anlamda cumhuriyet rejiminin oluşabilmesi için hem egemenliğin hem iktidarın hem de otoritenin halka dayandırılmış olması gerekir. Evet cumhuriyet, monarşinin, yani krallık, padişahlık, hanedanlık, emirlik vs. rejimlerinin tam zıddıdır. Ama bu yetmez, örneğin monarşi olmamakla birlikte iktidar ve otorite alanında dini cemaatlerin, din adamları sınıfının belirleyici olduğu, yine devletin, kurumsal yapıların lider ile özdeşleştiği ülkelerde de cumhuriyet olamaz.
Cumhuriyet kavramının bir diğer unsuru; bir ülkede yaşayanların tamamını kapsayacak bir kamusallık içinde, "herkese ait olan" olmasıdır. Yani cumhuriyet bir ülkedeki etnik, dini, mezhepsel, kültürel farklılıkları dikkate almadan herkesi kapsayıcı, herkese ait olan eşitlikçi bir anlayışı ifade eder.
'KİMSESİZLERİN KİMSESİ'Temelinde bir ülkenin gerçek anlamda cumhuriyet olabilmesi için laik olması gerekir. Yalnızca bu da değil; herkese ait olması, herkesi temsil etmesi gereken cumhuriyet rejimi, egemenlik, iktidar ve otorite kullanımını ülke içindeki herhangi bir sınıf, zümre, aşiret, cemaat, akraba, parti, sosyete, güç odağı lehine de kullanamaz. Bunun tek istisnası, dezavantajlı toplum kesimleridir. Cumhuriyet rejimi yalnızca bu konularda "olumlu ayrımcılık" yapar. Atatürk'ün "cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir" sözü burada anlam kazanır.
Cumhuriyet kavramının bir unsuru da bağımsızlıktır. Bağımsız olmayan hiçbir ülkede cumhuriyet olamaz. Ancak bu bağımsızlık, Atatürk'ün sıklıkla vurguladığı gibi "tam bağımsızlık" iradesini ve hedefini içerisinde barındıran bir yaklaşım biçiminde olmalıdır. Yani sadece siyasi değil, özellikle iktisadi ve bunları tamamlayacak şekilde mali, askeri, eğitimsel, kültürel, tarımsal, ekolojik... Her alanda bağımsızlık.
Elbette tam bağımsızlığın bütünüyle gerçekleşmesi kolay değildir; büyük çalışmalar, rasyonel-yurtsever politikalar, eğitim ve iktisat devrimi, sağlam bir halk iradesi ve bütünleşmiş, bilinçli bir ulus topluluğu gerektirir. Bir ülkede cumhuriyetin olabilmesi için, nihai hedefe ulaşılamamış olsa dahi, bu şekilde tam bağımsızlık doğrultusunda bir iradenin etkin olması zorunludur.

5