"Fareyi yakalıyorsa kedinin rengi önemli değildir" - Deng Şiaoping
Donald Trump farklı bir ABD başkanı. Bilindiği gibi Trump'ın stratejisi iki önemli ilkeye dayanmakta; "Önce Amerika" ve "Amerika'yı yeniden büyük yapmak".
Trump bu stratejisi ile uluslararası işbirliği yerine yalnızca ABD çıkarlarını esas almakta, gümrük vergilerini, koruyucu ticareti, ekonomik milliyetçiliği tercih etmekte, uluslararası hukuk ve ticaret kurallarını yok saymakta, ekonomik ve askeri baskıyı güç aracı olarak kullanmakta, müttefiklerini ve uluslararası, anlaşmaları dışlamaktadır.
KURALLARA DAYALI DÜZENİ ÖKERTTİTrump liderliğinde ABD, müttefiklerle ve ortaklarla birlikte çalışmayı esas alan geleneksel stratejiyi terk eden, zaten zayıflamış olan kurallara dayalı uluslararası düzeni çökerten ve kendi çıkarlarını tek taraflı dayatan bir güç haline geldi.
ABD artık güvenilir bir devlet değil. Hâlâ ekonomisi, teknolojisi ve askeri yapısı ile küresel güç olan ABD, küresel lider olma yeteneğini de kaybetti. Yumuşak güç etkisi de giderek zayıflayan ve yalnızlaşan ABD, artık kural koyan, düzen kuran değil, kuralları çiğneyen, düzeni çökerten güç. Bir başka ifade ile Trump uygulamaları ile hem ABD'nin küresel liderliğini sona erdirdi ve hem de kurallara dayalı dünya düzenin tabutuna son çivileri çaktı.
OK KUTUPLU DÜZENSİZLİKArtık dünya kuralsız, dengesiz, belirsizlikler ve riskler ile dolu, çok kutuplu, ne zaman sona ereceği belli olmayan, düzensiz bir sürecin içinde.
ABD'nin güç kaybetmesi, küresel liderliğinin sonlanması, in'in ekonomik, teknolojik ve askeri güç olarak yükselmesi, Rusya, Hindistan ile bölgesel güçlerin giderek daha fazla jeopolitik etkiler oluşturması ile çok kutuplu, lidersiz, dengesiz, küresel düzensizlik oluştu. Küresel ve bölgesel jeopolitik dengeler oluşmadan bu çok kutuplu düzensizliği, çok kutuplu düzene dönüştürmek zor...
ABD'NİN STRATEJİK AMAZI: İNİçinde bulunduğumuz kuralsız, düzensiz ve riskli bu süreçte düşüşteki ABD ile yükselişteki in arasındaki güç mücadelesi önemli rol oynayacak. ABD, in'in yükselişini durdurmak istese de bunu gerçekleştirecek potansiyeli yok; bu nedenle de ABD, in'in yükselişini sadece geciktirmeye çalışmakta. Mutlak sonuç sağlaması mümkün olmayan bu eylem, ABD'nin in ile rekabetteki stratejik açmazını oluşturmakta.

3