CHP komisyona katılmalı mı - Kemal Anadol

1 Ekim 2024 günü TBMM açılışında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin DEM milletvekillerinin elini sıkmasıyla başlattığı süreç 22 Ekim'de hız kazandı. Bahçeli, "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini ve örgütü lağv ettiğini haykırsın; umut hakkından sonuna kadar yararlansın. Yasal düzenlemenin ve bundan yararlanmasının önü açılsın" diyordu.

Adı "terörsüz Türkiye" konulan süreç bundan sonra ışık hızı ile ilerledi. 11 Temmuz 2025 günü terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın yaptığı çağrı üzerine, Süleymaniye Casena Mağarası önünde 15 kadın ve 15 erkekten oluşan 30 teröristin katıldığı müsamerede simgesel bir törenle silahlar yakıldı.12 Temmuz 2025 günü cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, "AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdik" dedi.

PKK-FETÖ DAYANIŞMASI

Senaryonun başlangıç bölümü bitmiş, sıra uygulamaya gelmişti. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş "terörsüz Türkiye" komisyonunun oluşumunu açıkladı. Buna göre komisyonda AKP 21, CHP 10, MHP ve DEM Parti dörder, İYİ Parti ve Yeni Yol üç ve grubu bulunmayan partiler de birer üye ile yer alacaklardı. İYİ Parti komisyona katılmayacağını açıkladı.

Olayların gerisine gidildiğinde ilginç durumlarla karşılaşılıyor. 8 Aralık 2010 günü Öcalan, İmralı Cezaevi'nde avukatlarıyla görüşmüştü. Fırat Haber Ajansı'na göre Öcalan, Gülen cemaati için saptamalarda bulunuyordu: "Ben kendilerini bir tarikatcemaat olarak görmüyorum" diyordu. "Biraz sivil toplum örgütü hatta bir siyasi parti işlevine sahip olduğunu düşünüyorum. Onların dinamik güçleri var. Biz de dinamik bir gücüz. Bu iki dinamik gücün karşılıklı anlayış göstermesi ve dayanışma halinde olması durumunda Türkiye'de birçok temel sorun çözülecektir. Bu dayanışma sadece Türkiye'yi değil Ortadoğu'yu da etkileyecektir." Öcalan aynı konuşmasında TBMM'de bir komisyon kurulmasını istiyordu. "Hakikatleri araştırma komisyonu mart ayına kadar mutlaka kurulmalıdır. Bu komisyon oluşturulur, içinde parlamento ve parlamento dışı bileşenler olur."

'TERÖRSÜZ TÜRKİYE' VE BOP

Anlaşılıyor ki TBMM'de bir komisyon kurulması yeni bir fikir değil. Peki, gündemimizde AKP/MHP ve DEM'in "terörsüz Türkiye" programı varken ülkemiz gerçekten terör tehdidi altında mı Bu soruya da dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 18.11.2022 günü TBMM komisyonunda yanıt veriyordu: "TC devleti dağlardaki teröristi ayakkabı numarası dahil her şeyi bilmektedir." Soylu, "Örgüte katılımın 30 yıldır ilk kez üst üste 100'ün altına düştüğünü, son üç yılda teslim olanların örgüte katılanları aştığını" söylüyordu.

Anlaşılıyor ki terör gerçeği yurtiçinde değil yurtdışındadır. Suriye'deki örgüt silah bırakmayacağını ısrarla açıklıyor. ABD'nin 2026 bütçesinde PKK/ PYD/SDG, adı ne olursa olsun bunlara 130 milyon dolar ayırması hiçbir şey ifade etmiyor mu İlk kez, ABD'nin Ankara büyükelçisi aynı zamanda ABD başkanının "Suriye Özel Temsilcisi" sıfatını taşıyor. Cetvelle çizilen Sykes-Picot sınırları ile Lozan'ı eşleştirme küstahlığında bulunuyor. Sevr Antlaşması'na çağrışımlar yapıyor. Daha da ötesi laik ve demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin yerine "Osmanlı millet sistemini" öneriyor. Devleti yönetenlerden de ses seda çıkmıyor! İran'da KCK'ye bağlı örgütü PJAK silah bırakmayacağını defalarca açıklıyor.

Artık gerçek ortaya çıkmıştır. Kendimizi kandırmayalım. Ülkemizdeki "terörsüz Türkiye" modeli Büyük Ortadoğu Projesi'nden (BOP) başka bir şey değildir. ABD Büyükelçisi Barrack daha ne desin: "İsrail Ortadoğu'da güçlü ulus devlet istemiyor!"