Boğaziçi, Avrupa üniversitelerine sırt çevirdi - Emeritus Prof. Alpar Sevgen

5 Mart 2023 Çarşamba günü hocalar arası çevrimde iletilen bir haber Boğaziçi Üniversitesi'nde büyük bir şaşkınlık yarattı. Ocak 2025 sonunda mevcut rektör sadece iki satırlık bir yazıyla Boğaziçi'nin kurucu üyeleri arasında olduğu Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA) üyeliğinden çıkmıştı. Hocalarımız inanamadılar. "Doğru olamaz" dediler ama kısa süre içinde EAU'dan bir buçuk ay önce ayrılındığının doğru olduğu ortaya çıktı. Bu konuda üniversitenin akademik camiasına hiçbir bilgi verilmemişti. Kimsenin durumdan haberi yoktu.

Acaba Türkiye Avrupa Birliği'ne sırtını mı dönüyordu Bugün öyle olmadığı anlaşıldı. Cumhurbaşkanı, 7 Mart Cuma günü Avrupa Birliği'ne çağrı yapıyor, Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerini canlandırın diyor ancak atadığı rektör Boğaziçi'ni Avrupa Üniversiteler Birliği'nden çıkartıyor.

AVRUPA ÜNİVERSİTELER BİRLİĞİ NEDİR

49 ülkeden 870'den fazla üniversite EUA üyesi. Türkiye'den 30'un üzerinde üniversite bu birliğe tam üye. EUA tarafından devamlı nabzı tutulan konular şunlar: Üniversitelerin sahip olması gereken değerler, eğitimde çağdaş akademinin olmazsa olmazı (bizim anayasamıza da girmiş olan ) üniversite özerkliği.

Bu kriterleri üniversitelerin nasıl uyguladığına ilişkin Avrupa Birliği yöneticilerine periyodik raporlar veriyor. Peki EUA'dan neden çıkıyor Boğaziçi Tabii ki giderek çağdaş kriterlere uymuyor, EUA ilke ve normlarından tamamen uzaklaşıyor Boğaziçi yönetimi. Örnek olarak iki konuyu ele alalım:

1. Akademik özerklik: Anayasamız 130. maddesinde yer alan ama altı yasayla doldurulmadığı için havada kalan bu maddenin içeriği aslında çok kapsayıcı; akademik programlar, dersler, işe alımyükseltmeler, işin finansal ve yapısal boyutları. Bir üniversiteyi tek kişiye bırakır, koskoca üniversiteyi hiçe sayarsanız, sonunda o yönetim kendini EUA atmosferinde adeta bir Marslı gibi hissedecek, çok rahatsız olacaktır.

2. Eğitim: Çağdaş eğitim hiç kolay değil. Artık bir öğrenci yalnızca bölümünün mesleki dersleri ile değil, yapay zekâ ile de tanışmak ve kullanmak zorunda. Ayrıca pusulasının ibresini bu teknolojik şahlanmada doğru tutabilmesi için hangi bölümden olursa olsun kültür dersleri almak zorunda. Bütün bunlar bölüm duvarlarını indiriyor, çok değişik sahalara çabuk entegre olabilen, sorun çözebilen, iletişimi iyi olan bir öğrenci mezun etmek gerekiyor. Bu da ciddi bir akademik koordinasyon ve çalışma gerektiriyor.

Hocalarla iletişimi tamamen kopmuş, öğrencilerin kulüplerini kapatan, protestodan çekindiği için bir toplu mezuniyet töreni yapamayan, üniversitenin kapısına dört yıldır tam donanımlı güvenlik güçleri davet eden bir yönetimle bunları başarabilir misiniz Bu bağlamda ironik bir olaya da değinmek istiyorum.

GÜVENSİZLİK OYU ALAN REKTÖR