Bir Cumhuriyet aydını - Mustafa Gazalcı

Cumhuriyet gazetesi yazarı, Barış davasından arkadaşım Ali Sirmen'i 17 Mart 2024'te yitirmenin acısı içindeyim.

Ali Sirmen, eşine az rastlanır bir laik Cumhuriyet aydınıydı. O aramızdan ayrılıncaya kadar yazdı. "Ağaçlar ayakta ölür" deyişi onun için geçerlidir. En son 6 Mart 2024'te Cumhuriyet'teki köşesinde "Laiklik Nedir" adlı eşsiz ve unutulmaz yazısını okuyunca Laiklik Meclisi Sözcüsü Umut Kurunç'a, o meclisin bir üyesi olarak "Bu yazıyı değerlendirelim" dedim.

Ali Sirmen, Barış davasından cezaevinde yatarken Samim Lütfi takma adıyla yazıları Cumhuriyet'te yayımlandı. Çok az sayıda bilenlerin dışında herkes yeni, ışıltılı bir yazar doğduğunu sandı.

Her pazar günü köşesinde "Sevgili'ye" diye yazdığı, büyük bir olasılıkla çok sevdiği eşi Mine Hanım'a seslenerek kısa öykü tadında yazılar yazdı. O yazılarından sonra kimi zaman telefonla konuşur, "Ne olur bu yazıları sürdür" derdim. "Sağ ol Gazalcı" derdi. Sonra onları kitaplaştırdı.

Çok yönlü bir insan

Sevgili eşi Mine Sirmen'le evlenince mutluluğa erişti. Avukat olan Mine Hanım, sevecen iyi bir insandı. Eşi Ali Sirmen'i ve bizleri cezaevinde hiç yalnız bırakmadı. Sanki Ali Sirmen'in yaşam ve esin kaynağıydı. Mine Sirmen'in ölümü ve ardından geçirdiği ağır COVID onu sarstı. Ancak yeniden yaşama döndü, eşsiz yazılar yazdı.

Zaman zaman eski Barışçılar olarak onun da isteği doğrultusunda buluşurduk. Keskin zekâsıyla yaptığı esprilere kahkahalar patlardı. O toplantılarda acı, tatlı anılar anlatılırdı. Bir daha buluşalım derken birçok arkadaşımız gibi o da sonsuzluğa gitti.

Uğur Mumcu'nun çok yakın arkadaşıydı. İzmir'de Barış Derneği İzmir Şubesi'nin yaptığı 1 Eylül adlı toplantıda birlikteydik. 2020'de Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Eskişehir Şubesi'nin düzenlendiği törende Uğur Mumcu Onur Ödülü ona verilmişti. Uzun uzun söyleştik.