'Beyaz zambaklar'ın unutturulmuş ilhamı - PROF. DR. CENGİZ KUDAY

Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca bir kurtarıcı değil, aynı zamanda bir fikir mimarıydı. Cephede kazandığı zaferleri, eğitim alanında gerçekleştirdiği devrimlerle taçlandırdı. Çünkü bilirdi ki gerçek zafer, cehaleti yenmekle olanaklıdır. Onun tavsiye ettiği, hatta "tüm okullarda okutulmalı" dediği Beyaz Zambaklar Ülkesi adlı kitap, bu anlayışın bir belirtisidir.

Finlandiya'nın yoksulluktan çıkış öyküsünü anlatan bu kitapta, bir avuç aydın - öğretmenler, doktorlar, subaylar, yazarlar - halkı uyandırmak için mücadele eder. Okuma yazma oranının yüzde 99'a ulaştığı, her bireyin fikir üretmeye teşvik edildiği bu ülke, bir zamanların geri kalmış coğrafyasından bugünlerin örnek demokrasisine dönüşmüştür.

Bizde de benzer bir atılım, 3 Mart 1924'te Atatürk'ün Tevhidi Tedrisat Kanunu ile başlamıştı. Eğitim Birliği sağlanmış, medrese eğitimi yerine akılcı, bilimsel eğitim ön plana çıkmıştı. Bugün ise geldiğimiz nokta iç acıtıcı: Devlet okullarımızda adeta bir "öğretmen kıyımı" yaşanıyor. Alanında donanımlı, düşünen, sorgulayan nesiller yetiştirme derdi taşıyan öğretmenler, ya görevlerinden uzaklaştırılıyor ya da etkisiz kılınıyor.

SORGULANMASI GEREKEN SİSTEM

Bu tablo, bize iki yüzyıl önce Sultan III. Selim'in kültür devrimine karşı çıkan çevreleri hatırlatıyor. O dönem nasıl ki reform çabaları engellenip Selim tahttan indirildiyse, bugün de benzer bir zihniyet eğitimi şekillendirmeye çalışıyor.

Üniversite sınavlarında binlerce öğrencinin "sıfır çektiği" bir ülkede öğretmenlerin değil, sistemin sorgulanması gerekmez mi

Okul sayımız artıyor olabilir. Fakat nicelikteki bu artış, nitelik açısından bir yükselişi ifade etmiyor ne yazık ki. Okullarda artık ne eleştirel düşünmeye yer var, ne de özgür fikirlere. Oysa eğitim yalnızca sınav kazanmak değil; aynı zamanda düşünmeyi, sorgulamayı ve değiştirmeyi öğrenmektir.

LİSELER NEDEN HEDEFTE

İzmir Atatürk Lisesi... Benim de mezunu olduğum bu köklü okul, geçmişte olduğu gibi bugün de bilimsel düşüncenin, çağdaş eğitimin, laikliğin ve çok yönlü kişilik gelişiminin öncüsüdür. Bu okul, yalnızca sınav başarısıyla değil; yetiştirdiği aydınlarla, sanatçılarla, bilim insanlarıyla, diplomatlarla, edebiyatçılarla tanınır. Türkiye'nin kültür ve bilim yaşamına yön veren birçok isim bu sıralardan geçmiştir. Mezunları arasında bakanlar, büyükelçiler, üniversite rektörleri, yazarlar, doktorlar ve düşünce insanları vardır. Her yıl TÜBİTAK projelerinde ödül alan öğrenciler yetiştirir. Uluslararası bilim yarışmalarında, matematik ve fizik olimpiyatlarında dereceler elde eder. Birçok mezunu, yurtdışındaki prestijli üniversitelerden burs alarak dünyaya açılır.