Bakan istifa etmeli - Mustafa GAZALCI

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM'de bütçe görüşmelerinde tarikat ve cemaatlere teşekkür ederek "Onlar çocukların dağa çıkmasını engelleyen sivil toplum kuruluşlarıdır (STK). Onlarla protokol imzalamaya devam edeceğiz" dedi.

Müsteşarlığından beri tarikatlarla birlikte hareket eden, bakanlığa getirilince karma eğitimi tartışmaya açan, ÇEDES'le okullara imam sokan, anaokullarında mescit açan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM'de bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmadan sonra bir dakika bile görevinde kalmamalıydı.

ETKİN KAMPANYA YAPILMALI

Eğer kendi isteğiyle ayrılmaz ya da görevden alınmazsa onun bakanlıktan hemen ayrılması için demokrasiye, laikliğe, yasalara bağlı bütün demokratik kuruluşlar etkin bir kampanya yürütmelidir.

Anayasamıza, Milli Eğitim Temel Yasası'na, imzaladığımız uluslararası sözleşmelere göre çocuklarımızın pozitif, laik, bilimsel bir eğitim görmesi gerekir.

Yusuf Tekin'in bakanlığında yasalarımıza göre suç olan tarikatlar, cemaatler, MEB'i kuşatılmış durumdadır. Bu tarikatlar, bakanı düzeltmek için AKP grup yöneticisinin ileri sürdüğü gibi Kızılay, Yeşilay gibi STK değildir. Tarikatlarda seçim, demokratik bir değişim yoktur. Şıhın, şeyhin dediği dediktir, kimse ona karşı çıkamaz, değiştiremez.

Demokratik kitle örgütlerinde onlardan ayrı olarak üyelerinin katılımı, yöneticilerin oyla değişimi vardır. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, ADD, öğretmen sendikaları yerine tarikatlarla, Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) ile işbirliği yapmaktadır. Bu durum demokrasiye, yasalara aykırıdır.

Üstelik FETÖ örneği önümüzde dururken, birçok tarikat yurdunda, kurslarda acılar yaşanmışken Milli Eğitim Bakanı Tekin'in, çocukların eğitimi için tarikatlardan medet umması kabul edilemez.

HEP AYNI YAKLAŞIM

Yusuf Tekin'in "Onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor" yaklaşımı bize eski cumhurbaşkanlarından Cevdet Sunay'ın 1969'daki şu sözlerini anımsattı:

"Bugünkü (1968-1969) -laik- okullar birer anarşi yuvası haline geldi. Bu -laik- okullardan yetişen gençlere memleket idaresi teslim edilemez. On yıl sonra bunların hepsi işbaşına geçecekler. Onlara nasıl güvenebiliriz. Hem biz laik okullara karşı imam hatip okullarını 'bir alternatif' olarak düşünüyoruz. Devletin kilit mevkilerine yerleştireceğimiz kişileri bu imam hatip okullarında yetiştireceğiz."

Ne yazık ki Cevdet Sunay'ın sözleri gerçekleşti. Laik, bilimsel eğitim veren okulların çoğu çökertildi. DİB, tarikatlar, imamlar bu okullara girdi, Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere "gözbebeğimiz" dediği okulları bitirenler devletin kilit noktalarına yerleşti.