Atatürk'ün dış politika stratejisi ve günümüz - DOÇ. DR. HÜNER TUNCER

Ortadoğu ülkeleri, yanıbaşımızdaki Suriye başta olmak üzere, kendilerini bir anarşi ve şiddet sarmalında bulurken Türkiye'nin, çok dikkatli ve rasyonel bir dış politika izlemesi gerekmektedir. Burada cumhuriyetimizin kurucusu ve çağdaş Türkiye'nin yaratıcısı Atatürk'ün dış politika ilkelerinin rehber alınması şarttır. Bu nedenle burada, büyük Atatürk'ün dış politika ilkelerinin başlıcalarını bir kez daha anımsamamızda yarar vardır.

Atatürk'ün dış politika ilkelerinin başında "Yurtta barış, cihanda barış" ilkesi gelmektedir. "Yurtta barış", devlete vatandaşını huzur ve güven içinde yaşatabilmesi için sorumluluk yüklemektedir. "Cihanda barış" ise uluslararası ilişkilerde güce ve güç tehdidine başvurmamayı ve uluslararası uyuşmazlıkların barışçı yollarla çözüme kavuşturulmasını ifade eder. Atatürk, "Biz kimsenin düşmanı değiliz, yalnızca insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız" derken eşsiz bir insan sevgisinden ve saygısından söz etmekteydi.

GERÇEKÇİ OLMAK

Atatürk'e göre Türkiye, barışı isteyen ve amaçlayan devletlerle işbirliği içinde olmalıydı. Atatürk, Kasım 1931'de şöyle demekteydi: "Amacı Türkiye'nin güvenliği olan ve hiçbir ulusa karşı olmayan bir barış yolunu izlemek, bizim her zaman ilkemiz olacaktır." Atatürk'ün bu ilkesinden hareketle Türkiye Cumhuriyeti, bölgesindeki barışı da koruma yükümlülüğü altındadır ve dünya barışını korumayı amaçlayan bir dış politika izlemelidir. Atatürk, 1935 Haziran'ında Amerikalı gazeteci Baker'a şunları söylemişti: "Eğer sürekli barış isteniyorsa halkların durumunu iyileştirecek uluslararası önlemler alınmalıdır. İnsanlığın tümünün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir."

Atatürk'ün bir diğer dış politika ilkesi de "gerçekçilik"ti. Gerçekçi bir dış politika, maceracılıktan uzak bir politika olmalıydı. Atatürk, bu dış politika anlayışını şu sözleriyle dile getirmekteydi: "Sınırlarımızı ve olanaklarımızı bilelim!" Türkiye, gücünün ve olanaklarının bilincinde olarak dış politikasını saptamalı, ayrıca diğer devletlerin güçlerinin de bilincinde olmalıydı. Bu "gerçekçilik"te "ödün vermek" ya da "sindirilmek" söz konusu değildi.

Dış ilişkilerde dostlukların ya da düşmanlıkların söz konusu olmadığı, yalnızca devletlerin ulusal çıkarlarının belirleyici rol oynadığı, Atatürk'ün ortaya koyduğu dış politika ilkeleri arasındadır. Bunun özellikle etrafımızdaki ülkelerde şiddet sarmalığının doruğa tırmandığı zamanlarda dikkate alınması gerekir.

BARIŞÇIL ORTAM

Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasını şöyle tanımlamaktaydı: