Asgari ücretin yüzde 27 artması sonrası özel sektörde gündem ücret artışları oldu. İşverenlerin hem işyeri içi dengeleri gözetmek hem de kalifiye işçileri elden kaçırmamak için hassas bir denge gözetmesi gerekiyor.
Asgari ücretteki artış oranı özel sektörde önemli bir belirleyici. Öyle ki bir yıl önce çalışmaya başlamış bir asgari ücretli eğer işveren Temmuzda zam yapmadıysa 22.104 TL ücret alıyorken ocak ayında işe yeni giren bir kişi 28.075 TL ile işe başlayacak. Bu da bir yıldır o işyerine emek vermiş işçi için kabul edilebilir bir durum olmuyor. Bu durumdaki işçiler yüzde 40'ın üzerinde bir zam talebi içerisindeler. İşverenlerin ocaktan itibaren 28.075 TL'nin altında ücret ödenmesi mümkün değil. Diğer yandan işe ocak ayında başlayan işçi ile bir yıldır çalışan işçinin de aynı ücreti alması işyeri içi dengeleri bozuyor. Bu nedenle özel sektörde zam oranlarının işyeri içi bir dengenin kurulması çerçevesinde belirlenmesi gerekiyor. SÖZLEŞME BELİRLEYİCİİşyerlerinde zam ve zam oranı işverenin yönetim hakkı çerçevesinde karar verdiği bir konu. Bu çerçevede işverenin her yıl zam yapması gibi bir zorunluluk bulunmuyor. İşverenin ücret konusunda uyması gereken temel kurallar, asgari ücretten düşük ücret ödememek, ücreti zamanında ödemek. Hukuki mevzuatta zam konusunda doğrudan bir düzenleme olmadığı için iş sözleşmelerindeki hükümler bu konuda çok önem kazanıyor. İşçinin iş sözleşmesinde "her yıl ocak ayında yüzde 30'dan az olmamak kaydıyla ücret artışı uygulanır" gibi bir hüküm bulunuyorsa bu durumda işveren işçinin ücretine her yıl ocak ayından geçerli olmak üzere en az yüzde 30 zam yapmak zorundadır. Bu kurala uyulmaması ve ocak ayından itibaren işçinin ücretine zam yapılmaması halinde işçinin haklı nedenle iş sözleşmesini feshetmesi mümkündür. Yani işçi kıdem tazminatını talep ederek işten ayrılabilir. Duygusal hareket etmemek lazımİşçinin iş sözleşmesinde ücret zammı konusunda bir düzenleme yoksa işçi aynı ücret ya da düşük de olsa artırılmış ücretle

20