Torba Kanun'daki düzenleme, askerlik ve diğer borçlanmalarda oranı %32'den %45'e çıkarıyor. 2025 sonuna kadar yapılan başvurular düşük tutardan işlenecek; ödemeyi sonraya bırakmak mümkün.

Torba Kanun'da yer alan yeni düzenleme, emeklilik planı yapan milyonlarca kişiyi doğrudan ilgilendiriyor. Doğum borçlanması hariç tüm borçlanmalarda kullanılan prim hesaplama oranı %32'den %45'e çıkarılıyor. 2026'da yürürlüğe girmesi beklenen bu artış, özellikle askerlik, doktora, avukatlık stajı gibi süreleri borçlanmayı planlayanlar için önemli bir maliyet farkı yaratacak. Bugün 18 ay askerlik borçlanması yapmak isteyen biri 149 bin 791 TL öderken, yeni oran ve olası asgari ücret artışıyla bu tutarın 263 bin TL'ye çıkacağı hesaplanıyor.

150 BİN TL FARK

24 ay borçlanmada ise fark 150 bin TL'yi aşıyor. Bu nedenle uzmanlar, "Başvuruyu yıl bitmeden yapan ciddi bir avantaj yakalar" uyarısında bulunuyor. Düzenleme gereği, 31 Aralık 2025'e kadar başvuranların borçlanmaları mevcut oran üzerinden hesaplanacak. Üstelik başvuru yeterli; ödeme için kişinin tebliğ tarihinden itibaren bir aylık süresi bulunuyor. Ancak bu süre kaçırılırsa yeni başvuru yapılması ve %45'lik yeni oranın geçerli olması zorunlu olacak. Doğum borçlanmasında oran değişmediği için bu düzenleme daha çok askerlik ve diğer hizmet borçlanmalarını etkileyecek. Uzmanlara göre 2025 yılı, borçlanma planı yapanlar için kritik bir yıl olacak. Çünkü 2026 itibarıyla aynı hizmet süresine karşılık ödenecek tutar on binlerce lira artmış olacak.

AMAÇ SGK'NİN MALİ DENGESİNİ KORUMAK

Borçlanma tutarının artmasının temel gerekçesi, SGK'nın mali yapısında oluşan açıklar. Son yıllarda borçlanma başvurularının yoğunlaşmasıyla sistemin prim gelirleri ile emekli aylığı yükü arasındaki fark büyüdü. Mevcut uygulamada borçlanma, brüt asgari ücretin %32'si üzerinden hesaplanıyor. Torba Kanun teklifiyle bu oran doğum borçlanması hariç %45'e çıkarılıyor. Böylece borçlanma tutarının daha gerçekçi bir seviyeye taşınması ve SGK'nın mali dengesinin korunması hedefleniyor. Yetkililer, artışın uzun vadeli sürdürülebilirlik için zorunlu hale geldiğini vurguluyor.