Türkiye'de İsrail propagandası

Hamas'ın yaptığı son saldırı sonrası Batı dünyasında uzun süredir alıştığımız İsrail yanlısı tutum hemen tüm hegemonyasını yansıtacak şekilde medyaya, siyasete ve tartışmalara yine hakim oldu. İsrail'in 75 senedir yaptıklarını görmeden, devlet eliyle nasıl bir zulüm rejimi oluşturduğunu söylemeden ve başta Gazze olmak üzere tüm Filistin'i nasıl bir açık hava hapishanesine çevirdiğinden bahsetmeden salt Hamas'ı şeytanlaştırmaya dönük bir söylem hemen her mecraya egemen oldu.

Batı'daki bu durum şaşırtıcı değil. Zira bugüne kadar her hadisede az çok süreç böyle gelişiyordu. Az sayıda da olsa Filistinlilerin haklarını savunan bazı sol aktörler de giderek bu hegemonya tarafından sindirildi ve susturuldu.

Peki, Batı'da durum böyleyken Türkiye'de nasıldı

Türk milletinin büyük bir çoğunluğu İsrail'in bu zulüm rejimine ve Siyonizm'e karşı bir tavra uzun süredir sahip. Lakin aynı durumu medyada, popüler kültür mecralarında ve sosyal medya platformlarında göremiyoruz. Bilhassa son hadiselerde öylesine sistematik ve çalışılmış bir İsrail propagandası ile karşı karşıya kaldık ki...

Haber mecrası gibi görünen birtakım sosyal medya hesaplarının veya ne iş yaptığı belli olmayan bazı ünlülerin adeta talimat almış gibi benzer argümanlarla Türk kamuoyunu İsrail lehine manipüle etmeye çalıştığını hep birlikte izliyoruz.

Önce İsrail zulmünden bahsetmeyip, bugün yaşananlara Siyonizm'in sebep olduğunu görmeyip sadece ve sadece Hamas'ı yerin dibine sokmak için çalışan bir propaganda makinesi ile karşı karşıyayız. Üstelik birçoğu İsrail tarafından bile yalanlanmış kurgu haberlerle çalışan bir propaganda makinesi bu.

Dahası Türk tarihine dair bazı konuları çarpıtarak Filistin aleyhine yalanları hakikatmiş gibi anlatanlar da bu propaganda süreçlerinde yerlerini aldılar. PKK'lısından FETÖ'cüsüne ve kendilerine "ulusalcı-Türkçü" maskesi takmış bazı operasyonel gruplara kadar bu durum söz konusu oldu.

Osmanlı'ya ihanet edenler Hicaz'daki Şerif Hüseyin ile ona yakın aşiretler ve bazı Hıristiyan Araplarken ve başta Filistinliler olmak üzere Arapların çoğu bizimle birlikte İngilizlere karşı savaşmışken Filistin'in Osmanlı'ya ihanet ettiği yalanını pervasızca söyleyebiliyorlar. Sanki o dönem Filistin diye bir devlet veya siyasal yapılanma varmış gibi... Bu arada Batıcı kesimin Osmanlı'ya ihanet meselesinde bu kadar hassas olmaları da göz yaşartıcı.

Ayrıca sol örgütlerin önemli bir kısmı baba Esad vesilesiyle Filistin'de bir dönem yer alırken onların içinde olan ve sonradan PKK'ya katılan bazıları üzerinden Filistin'in PKK'ya destek verdiğini de söyleyebiliyorlar. Üstelik bu sol gruplarla ne Filistin'in resmî makamlarının ne de Hamas'ın bir alakası varken. Bir de PKK'ya destek konusuna girersek İsrail ile kim yarışabilir

Dahası bir toprak sayma hikayesi var ki evlere şenlik... Filistinliler toplanmışlar ve topraklarını Yahudilere kendi istekleriyle topluca satmışlar gibi bir anlatının çok büyük oranda yalan ve bir propaganda olduğu malum.