ABD PKK'yı daha ne kadar koruyabilecek

İmparatorluğumuzu yıkıp İsrail'in kurulmasına da zemin hazırlayan Batı'nın ve bilhassa ABD'nin bölgemizde ikinci İsrail kurma projesini PKK üzerinden yürütmeye çalıştığını uzun süredir görüyoruz.

PKK denen terör örgütünü "kendi çocukları" olan 12 Eylül Darbecilerinin yardımıyla kurup besleyen, binlerce tır silah göndererek silahlandıran, dolarla maaşa bağlayan bir devlettir ABD. Üstelik bunu bir güvenlik örgütü olan NATO'da birlikte bir "müttefik" olarak bulunduğu Türkiye'nin çocuklarını, kadınlarını, polislerini, askerlerini katleden bir terör örgütü için yapıyor.

Önce Irak'a askeri müdahale sonra da iç savaş sonrası Suriye'ye yerleştirdiği askeri varlığıyla sözde bir PKK devleti kurmak için ABD yıllar boyu büyük yatırımlar yaptı.

ABD gibi bir süper gücün böylesine uzun vadeli bir stratejik yatırımından kolay kolay vazgeçmesi kolay görünmüyor.

Peki, yıllardır Türkiye'nin bu yatırıma karşı tavır alıp mücadele etmeyeceğine ve bu sözde devlet projesini çökertmeyeceğine dair özgüvenleri nereden geliyordu

Birincisi bu kısaca "Türkiye'yi hala eski Türkiye sanma hastalığı" diyebileceğimiz bir hastalık.

Yani Türkiye'yi o Batı vesayeti altındaki zayıf, askeri cuntalarıyla ve ekonomik, kültürel, siyasal aparatlarıyla müdahale edip zincire bağladıkları eski Türkiye zannediyorlar.

Peki, ABD uzun süredir PKK'ya bu yatırımı yaparken diğer yanda Türkiye'nin o Batı vesayetine meydan okuyup zincirlerini kırdığını, pek çok bakımdan çok daha güçlü bir küresel aktöre dönüştüğünü göremedi mi Elbette gördü ve o nedenle 15 Temmuz Darbe girişimi başta olmak üzere çeşitli operasyonlarla bunu engellemeye çalıştı. Ama başaramadı.

Peki, sonra neden bu yatırımı yapmaya devam etti Çünkü seçimlerde Türkiye'yi Batı vesayetinden kurtaran, PKK'yı ülke içinde bitirip sınır ötesinde de büyük kayıplar verdiren mücadelenin lideri olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kaybettireceklerine inandılar. Sadece inanmadılar bizzat ABD başkanının ilan ettiği gibi bunun için çalıştılar.

Buna nasıl mı inandılar Çünkü ABD'nin Türk siyaseti ve toplumu ile enformasyon aldığı yerler onları inandırdılar. ABD'ye Türkiye ile ilgili bilgi verenlerin çoğu ya Soros beslemeleri ya toplumla ilgisi olmayan Batıcı-Beyazlar ya da PKK ve FETÖ sempatizanları olduğu için yanlış bilgiler verdiler. Bir kısmı zaten Türkiye'yi değerlendirmekten aciz olduğu bir kısmı 'efendi'sine duymak isteyeceği şeyleri söyleyen 'köle' ahlakıyla hareket ettiği için ABD'yi yanılttılar.

Nihayetinde Türk milleti 14 ve 28 Mayıs'ta sandıkta bu oyunu bozdu. PKK'nın partisiyle ittifak yapanları değil PKK'yı Türkiye'de bitirenleri seçti.

Neticede de her gün Türk devleti bir PKK elebaşını sınırın 200 km ötesinde bile SİHA'larla indirmeye devam ediyor.

Yetmiyor ABD'nin tehditlerine rağmen Azerbaycan'a destek verip Karabağ'ın kurtarılmasında rol oynuyor.