Türk büyüğü; Cüneyt Çakır!..

Spor tarihimiz "ilk Türk futbol hakemi" olarak, "ilk Türk futbolcusu" diye anılan Fuat Hüsnü Kayacan'ı yazar. "İlk olarak" 1907 yılında "Kadıköy - Moda maçını yönettiğini de Bu dönemde Ali Sami Yen, Raşit Aydınoğlu, Nasuhi Esat Baydar, Said Selahattin Cihanoğlu, Galip Kulaksızoğlu, Yusuf Ziya Öniş, Sedat Rıza İstek, Burhan Felek, Tayib Servet, Fethi Tahsin Başaran, Hikmet Barlan, Otomobil Nuri, Fitil Nuri Atasayar, Hamdi Emin Çap, Mahmut Duransoy, Ahmet Şerafettin ve Refik Osman Top gibi isimler de "hakem" olarak tarihe geçmişlerdir. Sonra "Sulhi Garan (1957'de İsviçre'de Uluslararası Futbol Federasyonu Hakem Kursuna katıldı ve dünya çapında açılacak tüm hakem kurslarına hoca seçildi. 1960 Roma Olimpiyatlarında görev alarak ilk 'FIFA kokardı alan' Türk hakemi oldu) ile "çağdaş Türk hakemliği dönemi" başlamış, Faik Gökaylar, Hakkı Gürüzler ve daha birçok hakemimiz sahalarda ün kazanmışlar, dünyada Türk hakemliğini temsil etmişlerdir Ve nihayet bizler, "Cüneyt Çakır" ile "bugünün hakemliğini" yaşamaya başlamışızdır!.. Evet, "Cüneyt Çakır" ve bugünün hakemliği Sadece yurt içinde değil, "dünyanın her yerinde" ve her büyük organizasyonunda Onurla ve gururla O sadece, "Türk futbolunun en büyükleri arasında değil" bana göre "Son çeyrek asrın 'en büyük Türkleri' arasındadır!.." "Vicdanlarını karartanlar, "birçok hakemimizle beraber onu da yok etme" hamlesini yapmışlar ama "kendilerini" yok olurken, insafsız emellerine ulaşamamışlardır. Ne var ki, Cüneyt Çakır, "çok haklı olarak" kırılmış ve "genç hakemler yetiştirmek" vaat ve sözü ile "düdüğünü" evinin salonunun başköşesine asmıştır. O düdük, sadece "Cüneyt Çakır" için değil, "Türk hakemliği için" de kutsaldır!.. Ben, "bu yaşta, sağlığım izin verirse", onu evinde ziyaretle "bir spor insanı olarak ülke sporuna hizmetleri ve Türkiye'yi temsil etmedeki yüceliği için teşekkür etmek" ve de "o düdüğün önünde bir kahve içip resim çektirmek" isterim. Aramıza hoş geldin Cüneyt Kardeş Bundan sonra yapacakların da, "yaptıkların kadar" önemli olacaktır, şimdiden şükran!... Galatasaray'ı bölemediler TV ekranlarında neler söylendi, spor sayfalarında ne haberler yapıldı, ne yazılar yazıldı Sonunda, "birlik beraberlik içinde bir futbol yönetiminin mükemmel kadro mühendisliği ile" oraya çıkardığı bir takımla, Süper Lig'e giriliyor!.. Ne küsen var, ne istifa ve isyan eden Ne israf var, ne de ziyan Dursun Özbek'in liderliği, Erden Timur'un mahareti ve sabrı, Cenk Ergün'ün uyumu, Okan Buruk'un seçimleri, Galatasaray'ın, "bütçeyi geçen sezonların tam tersine, 'Kalite - Güç Harcama - İlke ve Limit dengesi' ile gözetip", Süper Lig'e "en iddialı takımlardan biri olarak girmesini" sağladı, camia da memnun, taraftar da Bu arada, tribünlerin "birazcık" sabırlı olması gerek İlk maçlarda "futbol ve sonuç olarak 'beklenen' görülemeyebilir" ama "bu kadro 36 maçlık maratonda 'hedefe ulaşacak' güçte ve kalitede olduğunu" gösterecektir!.. Antalya deplasmanı ile başlayacak olan maratonda, "hedefe ulaşacak derinlikte kurulan" kadronun ve genç hocasının sadece ve sadece "tribün desteğine ihtiyacı vardır" ve taraftar bunu unutmamalıdır!.. Kale, kale gibi "Büyük eksiklik olarak görünen" orta saha, "yeniden ve eksiksiz" kuruldu. Forvet; mükemmel Bana göre, "tek şüpheli yer" defansın ortası ile beklerin arkası Beklerin