Şapka çıkarılır

Süper Lig'de bir maç eksiği ile lider "gol yemez" Konyaspor'un "1 puan gerisinde" ve de "gol yemeden" ikinci durumdalar Avrupa Konferans Ligi A Grubu'nda geçen yıl İskoçya Ligi'ni "dördüncüden 13 puan önde, Celtic ve Rangers'ın ardından 3'üncü bitiren" Hearts'ı hem de İskoçya'da 4-0 ile devirerek" grup liderliğine oturan ve perşembe gecesi de Fiorentina'yı İstanbul'da "gol yemeden" üçleyen Başakşehir'e ve hocası Emre Belözoğlu'na "şapka çıkarılmaz" da ne yapılır.. Teşekkürler Başakşehir, teşekkürler Emre Hoca Avrupa Ligi'nde "oynadığı iki maçta uzatmalarda puanları kurtaran" Fenerbahçe, bilmem ki Rennes önünde durum 0-2 iken, rakibin "direkten dönen" 3'üncü topu ağları bulsaydı, ne yapacaktı.. Ya da "topu direkten dönen" Rennes'li futbolcu, hemen yanında kaleciye birkaç metrede "bomboş bekleyen" arkadaşına pasını verseydi ve 3'üncü gol gelse idi, ne olacaktı.. Defansının arkasına atılan hemen her topta, rakibine "kaleci ile karşı karşıya kalma fırsatını veren" bir defansı maç boyu saha kenarından seyreden Jesus'un maç sonunda "bu konuda söyleyeceği" birkaç cümle olmamalı mıydı.. Ama onun aklı, "Avrupa Ligi'nden çok Süper Lig'de pazar günü oynayacağı Alanyaspor maçında" idi. O konuda konuşurken, "Avrupa Ligi'ni pek umursamadığının işaretlerini" verdi. "Şampiyonumuz" Trabzonspor ve hocamız Abdullah Avcı "nihayet" bir nefes aldılar ve Trabzonlulara da, bizlere de "nefes aldırdılar!.." Avrupa Ligi H Grubu'nda Kızılyıldız'ı 2-1 yenerek 3 puan alan Trabzonspor, Avrupa kupalarında 1.119 günlük galibiyet hasretini de bitirdi Alkışlar Ve de Sivasspor'un Konferans Ligi'nde, hem de Romanya deplasmanından CFR Cluj'u 1-0 yenerek 3 puanla dönmesi, perşembe gecesini "Türk futbolu adına" ışıl ışıl aydınlattı. Bu galibiyet, ayrıca "yerine Torrent geliyor" iddiaları çıkarılan Rıza Hoca'ya da "biraz nefes aldırdı" GalibaBilmem ki Sivaslılar ne diyor.. TV ekranlarında "taraf tutmak!" Yooo "Taraf tutmak" ile kastettiğim "kulüp takımları" değil O, zaten "yıllardan beri" yapılıyor Özür dilerim, son cümleyi düzeltiyorum; "Onu zaten TV ekranları spora, futbola açıldığından beri, yapıyoruz. Spor sayfalarında da kendimi bildim bileli" Benim "burada" yazmak istediğim; "Takım değil, hoca tutmak" Ona da ekleyeceğim var; "genel" hâli ile "taraf tutmak" Hoca "yabancı ise" söyle, "aklına ne geldiyse" söyleyebildiğin kadar Dilini kısma Otosansür yok Hoca "yerli" ise "Diller kısılıyor"; hatta "söylenen" bazen "Eleştirmek istemiyorum ama" ilavesiyle bile söyleniyor Hele hele, "hoca, ünlü ise büyüklerden ise" otosansür dilleri kıstıkça kısıyor Elbette, "istisnalar var"; ben "çoğunluktan" söz ediyorum Özellikle "futbolculuktan, hocalıktan gelenlere" dikkat!.. Merak ediyorum; sevgiden mi, saygıdan mı, korkudan mı acaba.. Dün geceki bilmece... Bu bölümü maça 12 saat kala yazıyorum; bakalım "bilmeceyi" çözdüm mü.. "Kolay" bir yana, "hiç" gol yemeyen "lider" Konyaspor ile "transferin şampiyonu olan ama gol atmakta zorlanan, defansı hatalar yapan" Galatasaray'ın maçı enteresan olacak "Galatasaray'ın galibiyetinin şifresi"; bir soruda saklı; "Konyaspor gol yer mi, Galatasaray gol atabilir mi.." Konyaspor için soru iki parçalı; "1 puana çok yakın, Fenerbahçe maçındaki gibi bir büyükten daha 3 puan alabilir mi.." Bir beraberlik; yüzde 51 gibi görünüyor!.. Bir şampiyon geliyor! Taa 1950'lerin son yıllarında Ankara'da "daha sonra Futbol Federasyonu Başkanı olacak"