Şampiyonluk kilidi; defans!

Fenerbahçe'nin Lugano'yu, İsviçre'de 4-3 yendiği maçla, yeşil sahalarda sezonu "resmen" başlattık.

Hazırlık kamplarında "hazırlık maçları" da oynadı, oynuyor takımlarımız.

Trabzonspor'umuz da bu gece UEFA Avrupa Ligi 2. eleme turu ilk maçında deplasmanda Slovakya'da Ruzomberok ile karşılaşacak Bordo mavililerin Avrupa kupalarında 150. maçı Onlar da, bu sezon "Fenerbahçe gibi" Avrupa'daki ilk maçtan galibiyetle dönebilecek bir kadro kurdular.

Ruzomberok geçen sezon ligi, şampiyon Bratislava'ın 26 puan gerisinde 47 puanla 7. bitirmişti ve de Galatasaray hazırlık maçında, "ligi Ruzomberok'un 2 puan önünde 6. bitiren" Trencin'i 4-1 yenmişti

Bu tablo, "1 Ağustos'ta 'Türkiye Süper Ligi'nde 50. yılını' kutlayacak olan" bordo mavililerin Slovakya'dan "galibiyetle döneceği" ümidinin anahtarı

Yukarıdan beri, "bütün bunları" neden yazdım; başlayan sezonda "sadece şampiyonluk yarışının değil,

Avrupa kupalarında başarılı olmanın da anahtarının 'defans' olduğunu" anlatmak için

Evet, sezon başından beri oynanan özel ve resmî maçlar, Galatasaray'ın da, Fenerbahçe'nin de, Beşiktaş'ın da, Trabzonspor'un da "4'lü yarışmayı sürdürecek 'hücum güçlerinin' olduğunu" gösterdi

Amma "Defanslarının da 'kolay gol yeme' alışkanlığından kurtulamadığını" da gösterdi

Hücumda "yıldızlar" dolu, defanslarda da eksikler

Geçen sezon, Galatasaray'ın "nefes kesen yarışı" Fenerbahçe'nin önünde kazanmasını sağlayan "defanstaki" üstünlüğü idi Kalecisiyle, stoperleriyle ve orta sahası ile