Sarı kırmızılı yönetim Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olacak bir takımın temellerini sağlam şekilde atıyor...

Cümle âlem, dostlarım, ailem, meslektaşlarım ve okuyucularım biliyor ki; "Ben Galatasaraylıyım."

Dün sabah gazetem Türkiye'nin spor sayfasındaki haberi okuduğumda da, "Sevindim" diye yazmazsam, doğrusu ya, okuyucularımı aldatmış olurum.

Haberde deniyordu ki:

"Galatasaraylılar deyim yerindeyse nefesini tuttu, Victor Osimhen transferinin sonuçlanmasını bekliyor. Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Metin Öztürk'ün dün 'Transferi 48 saat içinde çözülür' dediği Nijeryalı yıldızdan gece saatlerinde taraftarları heyecanlandıran bir paylaşım geldi.

Osimhen, şampiyonluk kutlamalarının ardından 5 yıldızlı Galatasaray formasıyla soyunma odasında üçlü çektirdiği videoyu Instagram hesabının hikâyeler bölümünden paylaştı. Bu paylaşım kısa süre içinde sosyal medyada gündem oldu."

Dile ve kaleme kolay; "Geçen sezon, 41 maçta 37 gol 8 asistlik bir performans göstererek şampiyonluğa damga vuran ve takımın 'en etkili futbolcusu' olarak öne çıkan" bir futbolcuydu Osimhen

Gazetemdeki haber de, "Onun takımda kaldığını müjdeliyordu, Galatasaraylılara."

Habere göre, "Galatasaray ile her konuda anlaşan Nijeryalı golcü, artık İtalyan ekibi Napoli'nin onayını bekliyor. Napoli ile 75 milyon avro bonservis bedelinde anlaşan sarı kırmızılılar, teminat mektubunu halletmesi durumunda Osimhen'e resmî imzayı attıracak."

Arap ülkelerinden gelen "çok büyük paralar vadeden" tekliflere "Hayır" diyen, Juventus'a gitmeyen, Napoli'yi reddeden, "Ben Galatasaray'da kalacağım" diyen bir futbolcu var; dünya çapında bir futbolcu!..