Hoş geldin Uğurcan

Galatasaray'da hafta geçmiyor ki, havalar değişmesin… Bir hafta önce "Transfer işleri iyi gitmiyor" diye yazdıran ama o hafta biterken, "taraftarını mutluluğa ve umuda boğan" adımlar atarak "kadro sorununu "Şampiyonlar Ligi ölçüsünde çözen" bir yönetime sahip olmak, doğrusu ya "rakip takımların taraftarlarını" bile kıskandırıyor.

Mertens'in yerine düşünülen Nkunku yetmiyor; dahası Hakan Çalhanoğlu'nun, dahanın da dahası İlkay Gündoğan'ın gelmesi, "Galatasaray forvet arkası / orta saha bölümündeki" atağı çok iyi gösteriyor!..

İcardi ve Osimhen ve yanlarındaki Barış Alper ve Yunus Akgün ile "öndeki gol bölgesinin tamamlanması" Süper Lig'in de ötesini, "Avrupa hedefini" zaten gösteriyor.

Geliyorum, Trabzonspor'un ve A Millî Takım'ın da kalecisi olan Uğurcan Çakır'ın "toplamda KDV dâhil 36 milyon avroyu bulan" bir bedel ödeyerek transferine…

Alkışlıyorum, Galatasaray yönetimini… Uzun yıllar "kalelerinde 'güven verecek' ve de randımanı yüksek olacak" bir kaleci transfer ettiler.

Böyle bir kaleci için "30 milyon avronun üzerinde bir bedeli" gözden çıkardılar; böylece "Tutan - Oynatan - Atan" üçlemesinin "tutan" bölümündeki "acaba" endişesini de yok ettiler.

Uğurcan - Günay ikilisi, 1960-70'li yılların Turgay Şeren-Bülent Gürbüz / Nihat Akbay-Varol Ürkmez / Yasin Özdenak-Nihat Akbay ikililerini hatırlatıyor bana…

"Yerinin doldurulması" istenen ve beklenen Muslera, Ocak 2023'te Uğurcan Çakır için bakın, ne demişti:

"…İlk önce futbola girmeden Uğurcan'ın müthiş bir insan olduğunu düşünüyorum. Hem saha dışında hem saha içinde bunu gösteriyor. Sakatlık zamanında, kaval kemiğimi kırdıktan sonra bana ilk mesaj atıp ilgilenenlerden biri olmuştu.