Fenerbahçe ve müthiş bir yazı!
Galatasaray'ın "Fenerbahçe'yi, Fenerbahçe'nin stadında yenme" dizisini devam ettirdiği gece karar vermiştim; çarşamba yazımda "Galatasaray'ı ve Okan Buruk Hoca'yı yazacak", bir paragraf da Mourinho'ya açacaktım!..
Amma dün "Esaretin bedeli" başlıklı öyle bir yazı okudum ki, verdiğim kararı çöpe attım.O yazının yazarı Ferudun Niğdelioğlu idi, "Fenerbahçeli yorumcuların 'neleri, nasıl yazmaları gerektiğini' ortaya koyduğu için" kendisini kutluyor ve "bir spor insanı" olarak teşekkür ediyorumYazı, "Galatasaray derbi maçında Fenerbahçe'yi sahasında yenerek, Ali Koç'un başkan olduğu 2018 yılından beri Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda dördüncü derbi zaferini elde etti. Bu dört galibiyetin üçünde Galatasaray, Fenerbahçe'ye üç gol attı. Artık Saracoğlu'nda, Fenerbahçe'nin Galatasaray karşısında alışılmış derbi zaferlerini bırakın görebilmeyi, hayal edebilmek bile mümkün değil. Üstelik maçtan önce, gazeteci görünümlü paralı troll hesaplarla yapılan sarı kart şikesi, penaltı şikesi gibi absürt yaylım ateşine karşı kazandı Galatasaray." diye başlıyor ve sonrasında Fenerbahçe'nin "Altı yılda, bugünlere nasıl ve kimler tarafından getirildiğini" anlatıyordu.Fenerbahçeliler, "camianın insanı iseniz, kulübün taraftarı, eski yöneticisi, futbolcusu iseniz" bu yazıyı mutlaka okuyunuz"Fenerbahçe Stadı'nda, tribünleri dolduran (!) on binlerce üyenin oyları ile 'yeniden' başkan seçilen" Ali Koç'un, kulübü ve takımı ne hâle getirdiğini anlatan yazı, bu altı yılda okuduğun "en etkin ve en gerçekçi kulüp yazısı" idi ve yazarı için "Helal olsun" denilecek nitelikteydiGazetecilik hocalarımızdan bizlere kalan bir söz vardır, "yazdığımız yazılar" için; "Efradını cami, ağyarını mâni olmalı"Yani, "Eksiği de, fazlası da olmayan" anlamına bir söz; işte, Ferudun Niğdelioğlu'nun yazısı!..