Evet, mızrak çuvala sığmıyor!

Ömer Faruk Ünal, dün "Danışma Kurulu oyunmuş" başlıklı bir yazı yazdı. Futbolla ilgilenen, ilgili olan ve futbolun sorunlarına eğilen herkesin okuması gereken bir yazı

Spor adına insanın tüylerini diken diken eden, "acı gerçekler" ile dolu bir yazı

Bir bölümü var ki, sorunun gerçek sebebini" ortaya koyuyor, aynen "teşekkür de ederek" yazıma alıyorum:

" Konyaspor Teknik Direktörü Recep Uçar, Boğaziçi Üniversitesi mezunu.

Sahada bu seviyede eğitim almış olanların sayısı çok az.

Recep Uçar, F.Bahçe maçından sonra belki de yılın özetini yaptı;

'Fenerbahçe ve Galatasaray yöneticileri eserleriyle gurur duysunlar. Eserinizle övünebilirsiniz. Sizler ülke futbolunu bu hâle getirdiniz. Ne VAR'dakiler adil karar veriyor, ne de sahaya maçı yönetmeye çıkanlar!'

Ömer Fark da 'Artık mızrak çuvala sığmıyor' diye" eklemeler yaparak, noktayı koyuyor.

"Yabancı VAR" hikâyeleri ile sorunun çözülmeyeceği çok açık Sorun "sahada" değil, sorun "masalarda, kürsülerde!.."

Bu federasyon, "büyük kulüp başkan ve sözcülerini" susturamıyor, susturamaz!..

Evet, "Futbol Federasyonu özerktir" ama Türkiye'nin güvenliği de özeldir ve devlet sorumludur!..

RTÜK de, TV ekranlarında her gece kurulan "hakem infaz masalarını" mercek altına almalı, gereğini yapmalıdır.

Tiraj ve reyting adına her şeyi göze alanlara "Sporun da devletin şemsiyesi altında olduğu" anlatılmalıdır.
6222 sayılı "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun" hem de hemen her satırı ile uygulamaya konulmalıdır.

Villalar ne oldu

Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, "millî futbolculara prim olarak birer villa" vadetmişti.

Sonra ne oldu bu vaat bilemiyorum. "Bilenler varsa" söyleseler, yazsalar da öğrensek

O vaat günlerinde "değerli meslektaşım" Arif Kızılyalın şunları yazmıştı: "Bodrumda yapacağı 4 bin villa da futbol dünyasını pek ilgilendirmemektedir. Hele hele millî futbolculara prim olarak birer villa vaadi çok sıkıntılı bir açıklamadır. Biraz araştırdım, Hacıosmanoğlu hemşehrisi Ali Ağaoğlu'nun Bodrum Havaalanı'na yakın arazisini devralmış. Arazi sahibi de NET Holding'miş. ÇED raporu yokmuş, belediye ruhsat vermemiş. Üstelik STK'lar bu vaade büyük tepki göstererek 'Bölge halkının ve yargının izin vermediği projenin yolunun millî duygular işin içine katılarak açılmaya çalışılması rüşvet girişimidir' açıklaması yapmışken Hacıosmanoğlu daha dikkatli demeçler vermeli. Sonuçta kendi ifadesiyle TFF kimsenin babasının çiftliği değil."