Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, "Gitmeyeceğim, görevimi yapmaya devam edeceğim" diyor

Ama Fenerbahçe kuruluşları öyle düşünmüyor O kuruluşların bazılarının yönetimleri içinde "Seçimli genel kurul için imza kampanyası" başlatanlar var

Haksızlar mı; "acı bir tabloyu" özetleyeyim, "haklı ya da haksız olduklarına" sizler karar verin, sevgili okurlarım

Tarih yazıyor: Süper Lig'de bugünlere kadar altı takım şampiyonluğa ulaşmıştır. Bu takımlar, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor ve Başakşehir'dir.

1959 yılında ilk kez "Millî Lig" adıyla düzenlenen ligde o sezon Kırmızı ve Beyaz Grup uygulaması yapılmış, bu iki grubun birincileri Galatasaray ile Fenerbahçe arasında çift maç usulü final kapışması olmuş ve iki maç sonunda üstünlük sağlayan Fenerbahçe "ligin ilk şampiyonu" olmuştur. Bugüne kadar, Galatasaray 24, Fenerbahçe 19, Beşiktaş 16, Trabzonspor 7, Bursaspor ve Başakşehir de 1'er defa şampiyon olmuştur.

Bu sezon ligin bitmesine dört hafta kalmışken, Galatasaray 25. şampiyonluğa çok yaklaşmış, şampiyonluk kupasının bir kulpunu yakalamıştır.

"Gitmeyeceğim" diyen Ali Koç'a, bir mesaj gönderiyorum: "Paranın gücü, onu doğru şekilde kullanma yeteneğindedir."

ABD'nin kurucu üç başkanından biri olan "Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'ni yazan" Thomas Jefferson'ındır, bu söz

2013-14 sezonuna Galatasaray ile Fenerbahçe "18'er şampiyonluk" ile girmişlerdir. Bugün Galatasaray, 25. şampiyonluğa uzanırken, toplamda Fenerbahçe'nin "ancak" 19 şampiyonluğu var. Ve Beşiktaş da arayı kapatıyor...

Bence, Thomas Jefferson çok haklı, bilmem siz ne diyorsunuz, Sayın Koç

Milyonlarca sarı lacivert rengi aşığının büyük çoğunluğu ise sizin gibi düşünmüyor ve de her hafta Galatasaray ile Fenerbahçe'nin maçlarını izlerken, "azalan umutların acısını" çekiyor.

Bakınız "gerçek" nerede; sezonun yarısında getirdiğiniz Acun Ilıcalı ile beraber "başarısızlığınızı 'Galatasaray yapılanması' aldatmacasının arkasına saklamaya" çalıştınız. Buna "mal bulmuş mağribi" gibi sarılan Mourinho da "başarısızlığını örtme" bahanesine kavuşmuş oldu ve "Ohhh" dedi. Elbette "yollarına ve ceplerine onca milyon avrolar döktüğünüz" futbolcular da