Bulgaristan'ı yenmeliyiz!..

Bugün "bu sezon için 'hayati' sayılacak bir maça çıkacak" A Millî Takımımız…
Dünya Kupası Elemelerinde Bulgaristan ile karşılaşıyoruz.

UEFA Uluslar B Ligi, 4. Grup'ta 12 puanlı Galler'in ardından 11 puan (6 maç 3 galibiyet, 2 beraberlik, 1 mağlubiyet) ile 2'nci olmuştuk.

Bulgaristan ise C Ligi 3. Grup'ta 11 puanlı Kuzey İrlanda'nın ardından 9 puan (2 galibiyet, 3 beraberlik, 1 mağlubiyet) ile 2'nci olmuştu.

Türkiye, Galler, Karadağ ve Kazakistan'ın bulunduğu B Ligi 4. Grup'ta 9 gol atmış, 6 gol yemişti ve averajı +6 idi.

Bulgaristan ise, Kuzey İrlanda Beyaz Rusya, Lüksemburg'un bulunduğu C Ligi 3 Grup'ta 3 gol atmış, 6 gol yemişti, averajı -3 idi.

Bu gece ne olur; bu sorunun cevabı da benim için şöyle bir soru olur: "Bulgaristan'ı yenemezsek, 'Montella'nın millî takımın başında' ne işi olur.."

Sarıyer yanlış mı yaptı..

Yılmaz Vural "3 hafta önce göreve gelmiş olduğu" Sarıyer'den ayrıldı.

Haberi gazetelerde okuyunca "Kaç hafta kalacak" demiştim içimden…

Üç hafta sürdü; kulüp cephesinden "nedenini" gazetelerde bulamadım.

Nedenini, Sakaryaspor maçından sonra yaptığı açıklama ile Yılmaz Vural'ın kendisi anlattı; "Türkiye'de spor antrenörlüğü yok, skor antrenörlüğü var. Kazanırsanız çok başarılı bir antrenörsünüz, kaybederseniz nedeni kimseyi ilgilendirmiyor" dedi.

Şenol Can'ın ardından göreve getirilen Yılmaz Vural Sakaryalı idi ve Sarıyer, sahasında Sakaryaspor'a 2-1 mağlup olmuştu.

Sarıyer mağlup olmuştu ama "maçta kazanılan 2 penaltıyı gole çeviremeyen" Yılmaz Vural değildi. Ve de mağlubiyet golü 90+1'de yenilmişti.

Gazete haberlerinde "Bu mağlubiyetin ardından yönetim, Yılmaz Vural ile karşılıklı anlaşarak yolları ayırma kararı aldı" deniliyordu ama benim tanıdığım Yılmaz Vural "bu kadar erken 'pes' diyecek" bir hoca değildi.