Beşiktaş nerden nereye; neden

"Keşke Beşiktaş sezon başından beri sağı solu suçlamak yerine, kendi içine baksaydı. Belki yarışta kalırdı."
Beşiktaş'taki "hazin düşüşü" bu iki cümlelik paragraf "bütünüyle" özetliyor. Bu paragrafın sahibi müdürüm Sadık Söztutan; teşekkür ederim.

Bakınız okurlarım, Galatasaray'ın son 5 maçta 5 galibiyeti, Fenerbahçe'nin 4 galibiyet, 1 beraberliği var. Beşiktaş'ın acı tablosu ise; 3 mağlubiyet, 1 beraberlik, 1 galibiyet!..

Ligin 8. haftasında, Beşiktaş, "1 maçı eksik olarak" lider Galatasaray'dan 5 puan geride. 1 maç fazlası ve 18 puanı olan ikinci durumdaki Samsunspor'un 1 puan gerisinde. 16 puanla dördüncü olan Fenerbahçe'nin de 1 puan ilerisinde, üçüncü!..

Ya bugün; 13 haftada; Galatasaray'dan 13, Fenerbahçe'den 8 puan geride altıncı Samsunspor'un, Eyüpspor'un, Göztepe'nin altında!..

Galatasaray'ı 5-0 yenerek sezona Süper Kupa zaferiyle başlayıp, Samsun'da Samsunspor'u 2-0 yenerek lige giren Beşiktaş'a ne oldu ve de daha kasım ayında, "şampiyonluk" neden hayal oldu..

Bu soruyu "Kim sorumlu, başkan ve yönetim mi, hoca mı, futbolcular mı" diyerek, Beşiktaşlı arkadaşlarım da bana soruyorlar.

Onlara "Sadık Söztutan'ın özetlediği sebebi" söylüyor ve anlatıyorum

Ne yazık ki, Beşiktaş Başkanı Hasan Arat ve arkadaşları, "takımdaki gerilemenin sebeplerini arayacaklarına, bulup onaracaklarına" bambaşka bir yola saptılar.

Büyükler içinde "yılların en başarısız başkanı" Ali Koç, "camiasına ve taraftarına hedef saptırtmak için, 'hayali bir Galatasaray yapılanması' yapılandırmıştı" ve ne yazık ki, Hasan Arat ve arkadaşları da onunla kol kola girdiler; işte sebep!..

"İçeride" futbolun gerçeklerine göre bir yapılanma kurulacağına, "kolay olan yol, 'dışarıdaki' bir hayali yapılanmayla mücadele" seçildi.