William Shakespeare'in "büyüklük üzerine" bir sözü vardır; "Bazıları büyük doğar, bazıları büyüklüğü kazanır, bazılarına da büyüklük yakıştırılır."

Şimdi, İstanbul'un Üç Büyüklerinin başkanlarına bakalım ve onları "Shakespeare'in 'büyüklük' sözü" ile tartalım...
Galatasaray'ın Başkanı Dursun Özbek için de, Beşiktaş'ın Başkanı Hasan Arat için de, ne kendilerince, ne de camialarınca "ne doğuştan, ne sonradan oluştan, ne de yakıştırılıştan 'büyüklük" iddiası" vardır, olmayacaktır da...
Ama, sıra 3'üncü başkana gelince... "Fenerbahçe'nin Başkanı Ali Koç, 'doğuştan' büyüktür, zira 'Koç' olarak" doğmuştur. Ülkenin en büyük holdinginin başkan yardımcısı iken Fenerbahçe Başkanı olmuştur. Dahası, "büyük takımın başına, 'efsane başkan' Aziz Yıldırım'ı yenerek, büyük vaatler ile 'büyük başkan' unvanını kazanmak tutkusu" ile gelmiştir!.. Ve de, bu gelişte, "büyük başkan olacağına" camiasını inandırmıştır...

Yani, İngiliz ve Dünya edebiyatının en büyük oyun yazarının "büyüklük" tasnifinin 3 ana şartının 3'ü de vardır, Ali Koç'ta...
Ne var ki, bugün "büyük" Fenerbahçe'nin camiasının da, taraftar kitlesinin de "Ali Koç adına 'hayal kırıklığı içinde' olduğunu" söyler ve yazarsak, hiç de "haksızlık etmiş" olmayız!..

Zira, "büyük adam" olanların "bir başka özelliği" vardır; Büyük adamlar, "mağlup edilebilirler" ama, "pes etmez" ve "kendilerine inananları bırakıp" meydandan çekilip gitmezler!..

Ne demektir; "Ben başkan kaldıkça Fenerbahçe şampiyon olamayacaktır. Haziran ayında başkan adayı olmayacağım" sözü..

Bu sözün, Fenerbahçe tribünlerinde yaptığı "sessizlik tahrifatı" ortadadır; "taraftar, hem de şampiyonluk yarışının en kritik maçlarında, takımını coşturma yerine, neden oyuncuları 'olumsuz etkileme' fazına yakalanmıştır" hiç düşünmüyor musunuz, sayın Başkan..

Dahası, bu sözün "sahadaki oyuncularda yaptığı 'psikolojik tahribat' da" ortadadır; Nerede "sezon başının '100'lük gol rekorları kıran' Fenerbahçe'si, nerede bugünün 'hakem desteği ile' Alanyaspor'dan 1 puan alabilen" Fenerbahçe'si..