Ümmet-i Muhammed ramazana giriyor!

" İnsanlara şahit olasınız, peygamber de size şahit olsun diye sizi aşırılıklardan uzak bir ümmet yaptık" denilen Şahit Ümmet!

"On bir ayın sultanı ramazan"a giriyor.

"Bin aydan daha hayırlı gece"nin içinde barındığı ramazan.

"Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş "olan mübarek ay

Efendimizin (s.a.s.)hakkında, "Kim bu ayda bir oruçluyu doyurursa, Allah da ona benim havzımdan bir yudum içirir ki, artık o, cennete girinceye kadar bir daha susamaz" buyurduğu oruç ayı.

Kur'an'ın kendisinde nazil olduğu ve bu yüzden hatimlerin peşi sıra indirildiği Kur'an ayı ramazan!

Bir oruçluya iftar vermek için müminlerin, daha çok sevap almak için yarışlar tertiplediği, hayırların zirveye taşındığı mübarek ay

Fazileti saymakla bitmez bu mübarek ayın!

Fazileti saymakla bitmeyen bu aya bir kez daha girmekle şereflenennasiplenen ümmet!

"Komşusu açken tok olarak yatan kimse bizden değildir" buyuruyor peygamberimiz.

Ve yine şöyle buyurur Allah'ın Resulü: "Sizden biriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olmaz."

Ey Ümmet-i Muhammed!

"Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve 'Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan şu memleketten çıkar ve bize katından bir velî kul, katından bize bir yardımcı kıl!' diye dua eden müstaz'af erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz" (Nisa, 475) ayetinin gereğini yapmadıkyapamadık.

Bizler bugün olduğu gibi ramazanda da midelerimizi en güzel yemeklerle dolduracağız!

Daha çok sevap almak için, güzel ziyafet sofraları tertipleyerek eş-dost, akrabalarımızı davet edeceğiz

Şunu unutmayalım ve unutturmayalım!

Yanı başımızda uçaklardan atılan bombalarla, en gelişmiş silahlarla katledilmekle yetinilmeyen Gazzeli kardeşlerimiz, evsiz ve barksız kalmanın ötesinde bu sefer de açlıktan ölüyorlar.

Adaletin tesisiyle, itidalli davranma vasfıyla "Vasat Ümmet ve Şahit Ümmet" diye nitelendirilen bizler, elimiz kolumuz bağlı bir şey yapamamanın ezikliği ve mahcubiyetiyle yarın hesap gününde vahşetin şahitleri olarak hesap vereceğiz!

Hiç birimiz o gün, "görmedim, duymadım, bilmiyorum!" diyemeyeceğiz.

Kimin ne yaptığını elbette en iyi gören ve bilen Rabbimiz Gazzelilerin hesabını lanetli Yahudi'den olduğu gibi bizden de soracaktır!

Mazlumun ahı, katil ve zalimlerle beraber vurdumduymaz kalan bizlerden de bir bir sorulacağını unutmayalım.

Kâfir ve müşriklerden, zalimlerden, suçları daha da katmerleşsin diye "Es-Sabûr" ismi gereği intikam almak yerine sabreden, cezalarını erteleyen, onlara biraz daha mühlet tanıyan Rabbimizin yakalaması pek şiddetli olacaktır

Ne Yapalım Yakamızı Kurtarmak İçin

Bir türlü kabul olmayan dualarımıza Gazzeli kardeşlerimizi katmadan dua yapmayalım; belki kabul olur o zaman dualarımız!

Sahura kalkarken, iftar sofrasına otururken açlıktan ölen kardeşlerimizi gözümüzün önüne getirelim, hem kendimize hem de çevremize hatırlatalım!

Onlar için neye gücümüz yetebilir, katkım olabilir diye tekrar tekrar düşünelim

Özelikle şu günlerde, bu ramazanda şunu prensip edinelim, herkese duyuralım!

"Bu ramazanda Filistinli kardeşlerim açlıktan ölürken, evsiz-barksız yaşarken özel bir ziyafet sofrası kurmak bize yakışık almaz!" ve bu yüzden böyle bir tertipten vazgeçelim onun bedelini yapmış gibi hesaplayarak kardeşlerimize gönderelim