Ucuz kulluk ve bedava cennet!
NUSRET REŞBER
İnsanın yaratılış amacı, Rabbine kulluktur.
"Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zâriyât 56)
Kulluk da mükellef yaşından itibaren başlar, son nefese kadar sürer.
"Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et." (Hicr 99)
Allah'a ibâdetkulluk: "insanın Allah'a saygı, sevgi ve itaatini göstermek, O'nun hoşnutluğunu kazanmak niyetiyle ortaya koyduğu belirli tutum ve gerçekleştirdiği davranışlar" ve "insanın, hayatını daima Allah'a karşı saygı ve itaat bilinci içinde sürdürmesi" olarak ifade edilir. (TDV İA)
İbadetin temel esasları, belli bir olgunluğu yakalayan her Müslümanın yapması gereken ana farzlar (İslam'ın beş temel şartı) başta olmak üzere Allah'ın emir ve yasaklarının tümüdür.
Kur'an ve sünnette bunun tanımı yapılmıştır.
Efendimiz, sahabesiyle beraber tatbikini yapmış ve günümüze kadar da sıhhatini koruyarak bize ulaşmıştır.
Hiç kimsenin, hem "Müslümanım" deyip hem de İslam'ın emir ve yasaklarına uymama gibi bir lüksü yoktur, olamaz!
Bazı ibadetler, (beş vakit namaz) günlük olarak yapmamız gerekirken, bazılarını haftada bir (Cuma Namazı) yerine getirmemiz gerekir. Bazılarını da senede bir (Ramazan orucu) veya şartlar oluştuğunda, güç imkân doğduğunda (Zekât ve Hac ibadeti gibi) eda etmemiz bizden istenmektedir.
Bunun yanında, Kur'an ve Peygamberimizin sünnetinde bazı gün ve gecelerde veya mekânlarda yapılan ibadetlerin ayrıca faziletinden bahsedilir.
Misal: Rasulallah (sas) şöyle buyurmuştur: "Benim mescidimde kılınan bir namaz, onun dışındaki camilerde kılınan 1000 namazdan daha faziletlidir. Ancak Mescid-i Haram hâriç. Mescid-i Haram'da kılınan bir namaz ise onun dışındaki 100 bin namazdan daha faziletlidir." (İbn Mace)
Keza: Hz. Peygamber şöyle buyurmuş: "Ramazanda (yapılan) umre, hacca (bir rivayette benimle yapılan hacca) denktir" (Buhârî, Müslim).
Bu bakımdan her samimi Mümin, bu gibi zaman ve mekânları kaçırmamaya, fazileti ayrıca belirtilen bu özel güngece ve mekânlarda gücü yettiğinde, fırsat olduğunda değerlendirmeli. Bunların vesilesiyle gidişatını daha da düzeltmeli, kötü durumunu iyiye tebdil etmelidir.
"Ey iman edenler! Allah'tan korkun, O'na yaklaşmaya vesile arayın ve O'nun yolunda çaba harcayın ki kurtuluşa eresiniz." (Mâide 35)
Yüce Allah bu âyette müminlere hitap ederek, "yalnız iman etmekle yetinmemelerini, Allah'ın buyruklarını yerine getirmelerini, kötü huylardan ve yanlış davranışlardan sakınmalarını, Allah'a yaklaşmak için vesile aramalarını, yani farz, nâfile ve benzeri ibadetlerle O'nun sevgi ve rızâsını kazanmaya çalışmalarını emretmekte; müminlerin bunu gerçekleştirerek kurtuluşa erebilmeleri için gerek nefislerine gerekse dış engellere karşı mücadele etmelerini istemektedir." (TDV İA)
Ahir zaman Müslümanları olan bizler, her şeyin kolayını bulduğumuz gibi "ucuz kulluğun ve bedava cennetin" de kolayına kaçmayı adet edinmişiz ve bu, gittikçe revaç bulmakta.
Oysa bize Müslümana yaraşan, "hayatının her anını daima Allah'a karşı saygı ve itaat bilinci içinde sürdürmesi" olmalıdır.
Bugün ve anları da ayrıca değerlendirmeyi kaçırmamalı.
Hayatının tümünü Allah'a karşı itaatsizlik içinde sergileyip, bu gün ve geceler geldiğinde de bir vesileyle, bir gecelik ibadette bulunarak, ertesi gün alışık hayatına kaldığı yerden devam ederek kulluk yaptığını sanmak, büyük fedakârlık ve meşakkat isteyen cennete talip olmak kendimizi kandırmaktan başka bir şey olmasa gerek.

138