Sebep olanlar utansın!
NUSRET REŞBER
Söze Rabbimizin ayetiyle giriş yapayım:
"Kim güzel bir (işte) aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir (işte) aracılık ederse, ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah'ın her şeye gücü yeter." (Nisa 85)
Peygamberimiz (s.a.s.) de şöyle buyurmuş:
"Her kim güzel bir davranışa vesile olursa, hem kendisi sevap kazanır, hem de onu yapanların sevaplarından nasibini alır. Her kim de kötü bir davranışa çığır açarsa, hem kendi günahını hem de kendisinden sonra onu yapanların günahlarını yüklenmiş olur." Müslim
Ayet ve hadisten şunu anlıyoruz, hayır işlerde bulundukça, bu hayır çemberi genişledikçe hayra çığır açanın da hanesine o hayrın bir mükâfatı kaydedilir. Keza kötü ve günah olan bir işe de aracılık ettikçe kıyamete kadar o günah işlendikçe o kötülüğe sebep olanın da hanesine o kadar günah kaydedilir.
Dolayısıyla kişi benim yaptıklarım banadır diyemez!
Özellikle toplumu etkileyen konularda insanın böyle bir özgürlüğü yoktur!
Her insanın böyle her yaptığını ulu orta ve kimin etkilenip etkilenmemesine bakmaksızın bir lüksü ve vurdumduymazlığı olsa da Müslümanım diyenin böyle bir lüksü yoktur, olmamalı.
Fazla uzatmadan konuya girmek istiyorum.
Rahmetli Necmettin Erbakan Hoca'nın siyasette aktif olduğu dönemlerde, bizim bugünlerde halen Saadet Partisinde aktif olarak görev yapan bazı arkadaşlarımız şunu sürekli tekrarlardı.
"Herkes sandığa gitsin, kimse sandığa gitmemezlik yapmasın"
Hele hele Hoca'ya zaten müsaade edilmiyor, iyisi biz de sandığa gitmeyelim. Gitsek de bir şey ifade etmiyor diyenler bunu söylüyorlardı.
Ve şöyle devam ediyorlardı bugünkü Saadetli kardeşlerimiz, "ha sandığa gitmemişsin ha CHP'ye oy vermişsin hiçbir farkı yok.
Sandığa gitmeyen, oy kullanmayan herkesin CHP'nin yaptıklarında katkısı olacaktır"
O Saadetli kardeşlerimiz, Ak Parti iktidarından beri CHP HDP ile bugünkü DEM ile kol kolalar.
Adeta Müslüman olan, inançlı ve alnı secdeli kardeşlerine karşı durmak, onların iktidarına son vermek için
CHPPKK destekçileri başta olmak üzere birlikte olmadıkları, yol yürümedikleri kimse kalmadı.
Oysa karşı oldukları, iktidardan düşsünler dedikleri Ak Parti, bu Saadetli kardeşlerimizin yolundan gittikleri Erbakan Hoca'nın hayalindeki her şeyi fazlasıyla yapmasına rağmen...
"Yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünya, bağımsız sanayi hamleleri başta olmak üzere Ayasofya Cami-i Kebirinin ibadete açılması gibi nice hayallerini Ak Parti, bugün başarmış bulunmaktadır!
Beraber yol yürüdükleri başta CHP ve muhalefet ne yaptı, ne yapmak istemektedir, unuttular.
CHP iktidar olduğunda kendilerine dün olduğu gibi yarın rahat vereceklerini mi sanıyor bu kardeşlerimiz
Böyle düşünüyorlarsa 2 dönemdir Ankara ve İstanbul'u verdikleri CHP'nin yaptıklarına baksınlar.
Adım adım adım, gün gün yaptıklarını şöyle bir göz önüne alsınlar.
Dün Erbakan'a ve muhafazakâr seçmenine ne hakaretler, ne aşağılamalarda bulunduklarını unuttularsa biz hatırlatalım...
Dün Erbakan ve Müslümanları aşağılayan, gerici yobaz diye gösteren medya paçavralarını ve karikatürist yazarlarını unuttularsa biz hatırlatalım.
Allah'ın Emri olan örtüyü "ki Saadetlilerin 99'u örtülüdür, yarısı çarşaflıdır" domuza benzetenleri, çarşafları ulu orta parçaladıklarını unuttularsa destek verdikleri İBB'nin dün açılışını yaptığı Kültür merkezine gitsinler, tekrar hatırlasınlar!