Neyi, nasıl ve hangi niyetle yaptığın önemli
NUSRET REŞBER
Bugün, 2 Ocak 2025.
Bugüne gözünü açan, ne surette olursa olsun 2024'ü geride bırakmıştır artık.
Bunu kazançsa kazanç, fırsatları (değerlendiremeyip) kaçırmaksa kaçırmak olarak okuyabiliriz.
Zira kaç yaşındaysak yaşımıza göre geçirdiğimiz uzunca bir ömür gibi koca bir yılı, 12 ayı, 365 günü de geride bıraktık.
Şu bir gerçek ki, her geçen günümüz bizi hayatımızın sonu olan ölüme biraz daha yaklaştırmaktadır.
Hayat sermayemiz tükendiğinde onu geri getirecek bir güç olmayacaktır. Çünkü o ömür sermayesini bize lütfeden en büyük güç sahibi Allah öyle takdir ediyor.
Zaman ölçüm aletleri; takvim, saatler vs. birer araçtır.
Hayatı daha iyi anlamlı geçirmek için.
"Anlamlı geçirmek" de kişiden kişiye değişir.
Mesela bu sene Milâdi Takvim'e göre yılın ilk ayı olan Ocak'ın ilk günü Kameri Takvim'e (Hicri takvim) göre hesap edilen aylardan Receb'in ilk gününe denk geldi.
Receb ayı, faziletine binaen Müslüman toplumunda "Mübarek üç aylar" diye tabir edilen ayların ilki.
Üç aylar: Receb, Şaban ve sonra da Kur'an'da "bin aydan daha hayırlı gece"nin (Kadir Gecesi) içinde olduğu bildirilen Ramazan ayıdır.
Hayata imtihan gözüyle bakan, Allah'a ve iman esaslarına inanan, inancının gereği bir hayat ortaya koymak isteyen Allah'ın her gününü O'na itaat içinde geçirmenin gerektiği şeklinde bakar.
Kendisine verilen her nimet gibi zamanınvaktin de bir nimet olduğunu kabul eder ve onu zayi etmez; kulluğa vesile kılar.
Nimetler içinde yüzse de, darlıkla kırılsa da böylesi bir kul, Rabbine imtihanı isyansız ve "Mabudumu nasıl hoşnut edebilirim" diye düşünür, dertlenir.
Geçirdiği, günleri manasına yaraşırcasına tamamlayamamanın pişmanlığını taşır.
Gelecek günleri, kaçırdıklarının yerini telafi için yeni bir imkân ve nimet olarak bilir ve buna yönelir.
Allah'a inancı zayıf olan veya tamamen inanç esaslarının dışında "Belhum Edal" (Â'raf 179)misali bir hayat tüketen de her fırsatı isyana, eğlenceye adar; "tıpkı hayvanlar gibi yiyip içerler" (Muhammed 12).
"önündeki zaman içinde de günah işlemeye (bugünden) istekli durur." Ve bundan sebep, alayla: "'Kıyamet günü de ne zamanmış' diye sorar." (Kıyâme 5-6)
Hiçbir sorumluluğu olmayan hayvanlar gibi eğlence ve zevkinin önünde hiçbir engeltehdit olmasın ister.
İnanmasa da huzurununzevkinin kaçmaması için kulaklarıyla da olsa gerçekleri duymaya tahammül edemez böylesi
En iyisi ve kolayı hepten inkâr etmektir.
"Kâinatı yoktan var eden Allah, ahiret, hesap günü, cennet-cehennem (hâşâ) yoktur!" deyip isyan bataklığında debelenmeye devam eder.
YENİ BİR YILA GİRDİK
Milâdi yılının başlangıcını bir takvim yılı olarak değerlendirip, bu takvime göre geçen günlerin geri getirilemeyeceğini, geleceğe daha dikkatli odaklanmanın gerektiğini düşünürsek bir sıkıntı olmaz.
Her yıl bugünlerde tartışma konusu olan "Yılbaşı kutlaması, Noel kutlaması caiz mi değil mi" tartışmaları da artık manasızlaştı.
Bilgi çağında yaşıyoruz.
Kimin neyi, nasıl ve hangi niyetle yaptığını bilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Müslümanın ölçüsü Kur'an ve sünnet ise, Kur'an ve sünnet eşliğinde hareket eden sahabe yaşantısı ve onların izinden giden seleflerimizin yolunu takip etmekse sıkıntı olmamalı.