Evin ikinci çocuğu doğunca hayatın seyri değişir. Özellikle evin ilk çocuğu için doğan çocuktan ziyade anne-baba sevgisinde, alınan her yeni bir eşyada, oyuncakta bir ortak doğmuştur. Ve evin ilk çocuğu bundan rahatsızlığını böyle dile getirir:
"Biz böyle mutlu huzurlu yaşarken şimdi bu bebek nerden, ne diye geldi ki"
Dünya (özellikle ezilmişlerin sırtında keyif sürdüren belli bir kesim) mutlu, huzurlu yaşarken, yeni ittifaklardostluklar planlanırken ve her şey hayal edilen hedefler doğrultusunda bir bir işlerken şimdi bu Hamas da nereden, ne diye çıktı ki ortaya
Öyle ya! 7 Ekim gününe kadar masumca ve bir o kadar da insancıl ve komşularıyla dostane ilişkiler içinde olan "Allah'ın diğer insanlara üstün kıldığı" ırk olan İsrail'den Hamas'ın ne alıp veremediği vardı
Kendilerine Allah'ın ilelebet helal kıldığı topraklarını dahi Filistinlilerle paylaşarak onlara centilmence yaşama hakkı tanıyan İsrail'den ne istediler durup dururken
Birkaç cümleyle özetlemeye çalıştığım bu düşünceye ne yazık ki bugün dahi inananlar ve bunu delice savunanlar var biliyor musunuz
Dinden dindarlardan nefret edenlerle de sınırlı değil bu İsrail muhipliğine girenler!
Bizim gibi inandığını söyleyen, haktanadaletten dem vuran, yerliye karşı olmak, bizim olanı benimsememek adına, batıya ve özelde İsrail'e sevgi yarışına girenler o kadar çok ki
Adamlar kalkıyor asırlarca tarihi görmezden gelerek, sebep sonuç ilişkini yok sayarak Müslümanları, İslam âlemini kötü göstermek, batıyı savunmak gibi bir görevi rahatlıkla üstlenebiliyorlar.
Bu nasıl bir anlayış ki, Allah'a, O'nun gönderdiği elçilerine savaş açan, birçoğunu katleden bir kavmindüşüncenin uzantılarında hiçbir suç bulamıyor!
Onların yıllar yılı kötü emelleriniplanlarını adım adım hayata taşımak için dünyayı, özelde Ortadoğu'yu kasıp kavurmasını ısrarla göz ardı ediyor.
İslam'a bayraktarlık yapan ecdadının (Osmanlı) imparatorluğunu yıkıncaya kadar peşini bırakmayana karşı kör kalıyor.
Çil yavrusu gibi İslam ülkelerini dağıtıp, yutulacak hazır lokma haline getiren Siyonist faaliyetlerini, haçlı misyonerliğini unutabiliyor.
Afganistan'ı, Irak'ı, Suriye'yi, Libya'yı ve diğer ülkeleri işgal etmek, kan gölüne çevirmek için bahaneler hazırlayanları görmemeye devam ediyor.
Fiili ve resmi olarak 1948'den beri kesintisiz biçimde Filistinlileri fert fert ve topluca öldürmeyi sürdürenlere
Ve bugüne geldikçe katliamın dozunu artıran
2007'de Hamas'ın yönetime gelmesiyle Gazze'yi açık hava hapishanesine çeviren; giriş çıkışları kapatan İsrail'in hukuksuz biçimde yaptığı mezalimi, vahşeti görmeyip
Adeta bir kurbanlık gibi altına aldığı Filistinlileri, hassaten Hamas'ın kontrolündeki Gazzelileri her gün bir taraflarını, kolunu, bacağını, gözünü kulağını yok ederken
Binlercesi hapishanelerinde katledilirken ve bir o kadarı da işkenceden can çekişiyorken
O can acısıyla Hamas'ın 7 Ekim günü son bir çırpınışına kafayı takanların, "ama Hamas da İsrail'e saldırmasaydı" diye lafa başlayanların sergiledikleri, akıl tutulması değilse nedir
Soykırımın tüm insanlık sınırlarını aştığı, 50 bine yaklaşan insanı katletmenin, şiddetli vahşetin yıldönümünde dahi bu kanaatlerini sürdürenlere ne demeli
Yazıklar olsun bu düşünceye!
Yazıklar olsun İsrail'e, ABD'ye, İngiltere ve benzerlerine bir çıt demeden önce Hamas'ta suç arayanlara!