Deprem bölgesinde hâlâ çok iş var

Deprem bölgesinde hâlâ çok iş var

Nusret Reşber

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depreminin üzerinden iki yıl geçti. O günden bu yana depremin yaraları ne kadar sarılmaya çalışılsa da acılar, bugünkü gibi tazeliğini korumaktadır.

Bölgeye, şimdiye dek devlet ve milletçe yapılan desteklerimiz hiç azımsanamayacak kadar fazla. Hâlen de bu destekler sürdürülüyor.

Devlet, bugüne kadar acılı insanların yaralarını sarmanın yanında il, ilçe ve köylerde yüzbinlerce konut ve işyeri yaptı.

Evini teslim alamayanlar da hâlâ devlet ve yardım kuruluşların verdiği konteynerlerde, devletin kesintisiz desteğiyle hayatlarını sürdürüyor.

Memleketim olma hasebiyle Adıyaman dışındaki illerin durumunu daha çok medyadan, devletin açılışlarını yaptığı haberlerden takip edebiliyoruz. Ancak Adıyaman'ı her ziyaretimde akraba ve hemşehrilerimle birebir görüşerek gidişatı daha yakından görebiliyorum.

Allah kimseye acı göstermesin, bir taziye vesilesiyle gittiğimizde, taziyede her görüş ve konumdan insanlarla daha çok hasbıhal edebiliyoruz.

Gazeteci kimliğimizle çok dert ve şikâyet de dinliyoruz.

NANKÖRLÜĞÜN İLACI YOK

Evvela şunu belirtmeliyim: İNSAN, NE YAPARSAN YAP ÇOK UNUTKAN VE NANKÖRDÜR! Dününü, geçmişini hatırlamaz; faydalandığı nimet ve imkânların içinde bile utanmadan şikâyetlenir. Böylelerine; susmaktan, aldırmamaktan başka yapılacak bir şey yok. Aslında mahrumiyete itmek en iyi ilaç bunlar için ama bunu da o kafada olanlar ancak yapabilir.

İnsan, yaratıcısı, rızık vereni ve hayat bağışlayan Rabbi'ne karşı bile nankörken başkasına karşı nasıl nankör olmasın ki

Evet, Adıyaman üzerinden bakıldığında, aynı kaderi paylaşan diğer deprem bölgelerinin de aşağı yukarı durumu aynı diye düşünüyorum.

SIFIRDAN ŞEHİRLER, İLÇELER VE KÖYLER

Depremden hemen sonra hummalı bir çalışma başlatan devletimiz, iki sene içerisinde neredeyse baştanbaşa yeni şehirler, ilçe ve köyler inşa etti.

Bir taraftan depremzedelere yiyecek, giyecek ve geçici barınak temin ederken, diğer tarafta evi yıkılanlardan kiracısına kadar önceliğine göre mağdur herkese, yeni evler inşa etme sözü veren devletimiz, yaptığı konutları teslim etmeye devam ediyor.

Şehirlerin değişen yeni çehrelerinin yanında köy ve ilçelerde de sıra sıra dizili yeni konutlar göz kamaştırıyor.

Hâlâ evlerinin teslimini bekleyen diğer depremzedeler de 7/24 saat çalışan klimalı konteyner evlerinde faydalanıyor. Çeşitli sosyal yardımlar, teşvikler de ayrıca devam ediyor. Eğitimde de depremzede çocuklara öncelikler tanındığını biliyoruz. Yeni iş olanakları, kredi imkânları ve teşvikler sunuluyor…

Allah, ülkemize, devletimize ve mevcut hükümetimize zeval vermesin.

İşte oturdukları konteyner ve sıfır evlerinde bile bunu görmemekte ısrar edenler "devlet bir şey yapmıyor, mağduruz" edebiyatı yapıyor.

HALK MÜTEAHHİTLERDEN ŞİKAYETÇİ

Bunun yanında hiç eksik, kusur yok da diyemeyiz!

Özellikle ilçe ve köylerde iş alan Müteahhitlerin, (istisnası olsa da) işlerini aksattıklarını çok duyuyoruz. Devlet, bir iki yılda toplu konutlarla yeni şehirler kurarken, iş alan/kapan müteahhitler, devlet desteklerinin yanında vatandaştan da alacaklarının çoğunu tahsil ettikleri hâlde inşaatların birçoğu ya yarım ya da daha temel aşamasında. Yapılıp teslim edilenler de kalitesizlikten yerlerde…

Ne yazık ki bu sorunlara dair CİMER'e kadar giden şikâyetler de yereldeki kimi birimlere geri döndüğünden yapılan şikâyetler bir anlam ifade etmiyor. "Kim kimi koruyor" anlam verilemiyor. Vatandaşın anlattıkları ve şahit olduklarımız bu yönde.