"Âsım'ın nesli" çocuklarımız, sosyal medya kurbanı olmasın!(2)

İLK EĞİTİM YERİ AİLEDİR

Çocukların ilk temel eğitimi aldıkları yer, okul öncesi aile eğitimidir!

Bu da anne - babanın bilgi becerisi oranı kadardır.

Kendisi eğitime muhtaç anne- baba çocuk yetiştiremez!

İlk temel eğitim yeri aile ocağı, Allah, peygamber inancının aşılandığı merkezdir.

Bu inancı olmayan; cahil ya da inkârcı ebeveynin çocuğu ise kendisi gibi inkârcı olur!

Peygamberimizin ifadesiyle "Her doğan, İslam fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar."

Bu doğrultuda ilk eğitim ve terbiye yeri ailedir.

Eskiden dinî nikâh öncesi gelin ve damadın İslam bilgisiinancı test edilir, bu bilgileri yetersiz görülenlere, en azından kısa bir bilgilendirmeyle Kelime-i Tevhid, Kelime-i Şehadet getirtilirdi, gusül abdesti vs. öğretilir, öyle nikâh kıyılırdı.

Ki onlardan doğan nesil imanlı nesil olsun, şeytan karışmasın!

Bugün her halimiz gibi dinî nikâhlar da esnekleşti

Resmi nikâhlarda zaten öyle bir dert aranmamaktadır!

Bizim kültürümüzde, öğretmen, hoca ve komutan baba yerinde kabul edilir.

Çocuklarımızı bu bilinçle yetiştirir, bu şuurla okula, askere yollarız.

Anne-baba, çocukları hususunda hocası, öğretmeni ve komutanı ile ne kadar güçlü bir diyalog kurarsa vatana, millete o kadar faydalı ve eğlenceli bir eğitim süreci yaşanır. Aksi takdirde çocuklarımızın eğitimi ve geleceği tamamen kısmetlerine kalmıştır.

Hocası öğretmeni ve komutanı duyarlı ve babacansa çocuk faydalı bir eğitimi yakalar, değilse eğitimden, hizmetten nefret eder vaziyette ayrılır.

EĞİTİMDE ANNE BABANIN ÖNEMİ

Çocuğun anne-babası, çoğu zaman eğitimde birinci faktördür. Öğretmen ders anlatır, ödev verir ve çocuğu eve gönderir. Okulda ne ders işlendiği, hangi faaliyetlerde bulunduğu, yarına ne ödev verildiği evde sorgulanmaz, gerekli destek sağlanmazsa çocuk başarıyı yakalayamaz, okula gitme heyecanını yitirir.

Çocuk öğretmeniyle, arkadaşlarıyla bir problem yaşandığında çözümü için de aynı ilgi elzemdir.

Ve çoğu zaman çocuk evde anne-babasının ders çalıştırmasıyla eğitimini sürdürür. Zira öğretmen 44-45 kişilik sınıfta (ne yazık ki sınıf listesine dün akşam baktığımda öyleydi) her öğrenciyle birebir ilgilenemez.

Ama velisi birebir çalıştırarak bu eksiği kapatabilir.

Biz böyle yapmaya çalıştık bugüne kadar.

Bir sorun olan ders ve ödevin bazı okullarda eve bırakılmaması gibi çalışmaları bizim mahallemizde de görürüz inşaallah

Bu da gayretli ve duyarlı eğitimcinin mahareti!

Yeni eğitim-öğretim yılına başlarken öğretmen-veli birlikteliğinin sağlanmasının önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim.

ÇOCUKLARIN DİKKATLERİNİ EĞİTİME NASIL ÇEVİREBİLİRİZ

Bugün beşikten ilkokula, ortaöğretimden üniversiteye kadar çocuklarımızın dikkatlerini üzerine çeken, eğitimden uzaklaştıran-soğutan o kadar çok kirlizararlı materyal var ki anlatılamaz!

Ve çözümü de hayli zor.

Bir önceki yazımda da değindim. Biz ebeveynler olarak çocukları sosyal medyadan, internet ortamından uzaklaştırmaya çalışırken, öğretmenler kasıtlı mı, daha kolay olduğundan mı illa internete yönlendiriyor!

724 saat çocuğun başında insan duramıyor. Allah korusun bizim çocuğumuz fiziki olarak bizim görünse de hangi âlemde olduğunu ve ruhuyla, düşüncesiyle kime hizmet ettiğini bilemiyoruz.