Katliamdan kurtuldu köyüne ışık tutacak

Türkiye'yi derinden sarsan Bilge Köyü katliamında 61 çocuk öksüz ve yetim kalmıştı. Olay tarihinde 9 yaşında olan Zeynep Çelebi de o çocuklardan biriydi. Bugün üniversite son sınıf öğrencisi olan Zeynep, o karanlık geceden Darüşşafaka ve TEV'in elini sımsıkı tutarak çıktı. Şimdi köyüne dönüp kızlara umut ışığı olmak istiyor.4 Mayıs 2009'da Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağı Bilge Köyü'nde bir nişan töreni sırasında düzenlenen saldırıda 7'si çocuk 44 kişi hayatını kaybetmişti. Bu vahşetin ardından birçok çocuk öksüz ve yetim kaldı. Onlardan biri de Zeynep Çelebi oldu. 13 çocuklu bir ailenin 6'ncı çocuğu olarak dünyaya gelen Zeynep, o yılın eylül ayında 4'üncü sınıftan Darüşşafaka'ya başladı. Türk Eğitim Vakfı'nın desteği ile şimdi eğitimini Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü son sınıf öğrencisi olarak sürdürüyor.EN KARANLIKTA BİLE IŞIK VARDIRZeynep Çelebi, eğitimin dezavantajı avantaja çevirdiğini söyleyerek, "Yaşadıklarımdan çok şey öğrendim, hiçbir zaman umutsuzluk diye bir şey yok. En kötü durumda bile ışık var" diyor. Henüz 9 yaşındayken tanık olduğu katliamda anne ve babasının yanısıra ablasını, kardeşini, babaannesini, halasını, teyzesini ve birçok yakın akrabasını kaybeden; ailesinde üniversiteye giden tek kız olan Zeynep Çelebi'nin hedefi üniversiteyi bitirdikten sonra yurtdışında yüksek lisans yapıp köyüne dönerek kızlara destek vermek. Aynı zamanda Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı'nda gönüllü çalışan Zeynep, 2009 yılının 4 Mayıs gecesini ve o vahşet gecesinin ardından yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Geceydi, her yer karanlıktı. Nişanın yapıldığı ev kalabalıktı. Bir adamın elinde silahıyla eve doğru yürüdüğünü gördüm.Haberin DevamıO GECEYE KADAR ÇOK MUTLUYDUKBir şeylerin ters gittiğini anladım. Adamın yanında başkaları da vardı, hızlı yürüyorlardı. Korkuyla koşarak gelin evi için hazırlanan yandaki eve gittim. Bir komodinin altına saklandım. Oradan silah seslerini duydum, sonrasında yakınlarımı kaybettiğimi öğrendim. Cennet gibi olan köyüm, o gece cehenneme dönmüştü. Yemyeşildi bizim köyümüz. Çok mutluyduk. Anne babamı çok özlüyorum. Mezarlarına sık sık gidiyor, onlarla konuşuyorum. Köyümü seviyorum. Belki hayatımın tamamını orada yaşamasam da köyüme hizmet etmeye devam edeceğim. Köyde sadece ablam kaldı. Gittiğimde köpeklerin havlamasından bile korkuyorum. Diğer kardeşlerim bu olaydan sonra Mardin'e yerleştiler, memur oldular. Sadece küçük kız kardeşim okuyor."Haberin DevamıBEN BAŞARDIM SIRA ONLARDA- Zeynep, bundan sonraki hedeflerini ise şöyle sıralıyor: "Henüz Mardin'de hayata yenik başlamış 9 yaşında bir çocuk olan ben, birçok yetişkin insan için bile hazmedilmesi zor bir savaştan çıktım. 13 çocuklu bir ailenin 6'ncı çocuğu olarak doğum tarihi bile net olarak bilinmeyen sürecim, 2009'un 4 Mayıs akşamında sadece baklava yemek için gittiğim nişan töreninde ailesizleştirildiğim bir 5 Mayıs'a uyanmamla başladı. Hayat mottom, dezavantajları avantaja çevirmek. Eğer bunları yapamazsak ayakta kalamıyoruz. Bunun da en güzel yolu eğitim. Keşke herkes eğitim alabilse, üniversite okuyabilse. Mardin'le bağım hala devam ediyor. Ailem Mardin'de yaşıyor. Yaşayan 10 kardeşiz. Benim hayatımı Darüşşafakalı ve TEV'de yöneticilik yapan Davut Ökütçü değiştirdi. Mardin'de biz 5 çocuğun elini sımsıkı tuttu, Darüşşafaka'ya getirdi. En kötü durumda bile ışık var. Birileri seni fark edince hayatın değişiyor. Benim Mardin'den çıkış hikayem Davut Ökütçü ile başlıyor, onunla hâlâ devam ediyor."Haberin DevamıDARÜŞŞAFAKA VETEV SAYESİNDE...- "Yaşadığım coğrafya hâlâ imkânsızlıklarla dolu. Teknoloji ilerlese de dünya hızla değişse de bazı yerler kolay gelişmiyor. Aynı gerçeklerle tıkanıp kalıyoruz. Bazıları özellikle biz kızların eğitimine bile engel olmaya çalışıyor. Üniversite hayatımın başlangıcı, TEV ailesinin hayatıma dokunmasıyla gerçekleşti. Burası beni sosyal ve eğitsel anlamda çok destekledi. Bir çocuğa, bir insana dokunan TEV, sadece destek olmaktan ziyade insanı daha değerli kılan, değiştiren, geliştiren, misyonu ile yetiştiren bir kurumun parçası. TEV'in desteği olmasa ben bu engellere göğüs geremez, okuyamazdım. TEV'in maddi manevi desteği bana dayanak oldu. Yaslanacak birilerinin her zaman olması çok güzel.Haberin DevamıHAYALİM MARDİN'E HİZMET ETMEKÜniversiteyi bitirdikten sonra yurtdışında yüksek lisans yapmak istiyorum. En büyük hayalim Mardin'e hizmet etmek. Kadın hakları konusunda orada bir şeyler yapmak. Küçük kardeşim okuyor. Köyümde ve diğer köylerde hâlâ okula gönderilmeyen çok kız var. Herkesin hayatını belki değiştiremem ama birinin hayatını değiştirmek bile çok önemli. Küçük dokunuşlarla insanların hayatında çok büyük değişiklikler yapabiliriz. Benim de hayatım öyle. Başka kızlara umut olmak istiyorum. Birilerinin onları hatırladığını ve yalnız olmadıklarını