Doğa Kolejiyle her kuşağa hitap edeceğiz

Doğa Koleji'ni bünyesine katan İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Prof. Sanver, "Bilgi'nin amiral gemisi olduğu, her kuşağa hitap eden ve dünyaya yayılmış bir eğitim ekosistemi planlıyoruz. Yeni eğitim yatırımlarına devam edeceğiz" dedi...2002 yılında Fethi Şimşek tarafından Beykoz'da kurulan, 2011'de Turkven'in danışmanlığını yaptığı Dünya Bankası'nın yatırım kuruluşu olan IFC, Avrupa Yatırım Bankası fonu EIF, Almanya Kalkınma Bankası DEG ve Hollanda Kalkınma Bankası FMO gibi uluslararası yatırımcıların hissedar olduğu, 2016'da Metal Yapı, 2020'de İTÜ ETA Vakfı tarafından alınan Doğa Koleji bu hafta salı günü İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesine katıldı. 51 bini aşkın öğrencisi ve 8 bin öğretmeni olan okulun velilerinin ve öğretmenlerinin yeni döneminle ilgili kafalarında sorular oluşmaya başladı. İşte bu durumu Doğa Koleji'nin yeni sahibi İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Remzi Sanver'e sordum:EĞİTİM EKOSİSTEMİ-Can Holding, 2019 yılında Bilgi Kültür ve Eğitim Vakfı'nın destekçileri arasına katıldı. Bilgi Üniversitesi'ni alma kararının ardından Doğa Koleji'ni de bünyesine kattı. Eğitim alanında bu yatırım kararı nasıl alındıDün olduğu gibi bugün de Bilgi Üniversitesi'nin sahibi Bilgi Kültür ve Eğitim Vakfı. Can Holding, İstanbul Bilgi Üniversitesi'ni almaktan ziyade ifade ettiğiniz gibi vakfın destekçileri arasına katıldı. Bunu eğitim alanında yapmayı planladığı kapsamlı ve uzun soluklu yatırımların ilk ve temel adımı olarak gördü. Bundan böyle, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin amiral gemisi olduğu, her kuşağa hitap eden ve dünyaya yayılmış bir eğitim ekosistemi planlıyoruz. Doğa Kolejleri'nin Can Eğitim Grubu'na dahil edilmesi de bu yönde atılmış ikinci adım. Bunu başka adımlar da takip edecek, sadece Türkiye'de değil, başka ülkelerde de.OKULUN ADI AYNI KALACAK-Okulun adı aynı mı kalacakEvet. Şu anda değiştirmek için hiçbir sebep görmüyoruz.-Doğa Koleji'nin yönetim şekli ne olacak Okullar üniversite yönetimine, yani rektöre mi bağlanacakHayır. Bu hukuken de mümkün değil, doğru bir model de oluşturmaz. Bir eğitim ekosisteminden bahsettik. Bu ekosistemin içinde her kurum bir diğerinden bağımsız olarak var olacak ve yönetilecek. Diğer yandan bir kurumun yarattığı değerden diğer kurumlar da istifade edebilecek. Yani Doğa Kolejleri, Bilgi'den bağımsız bir yönetime sahip olacak ama Bilgi'nin insan sermayesi ve kurumsal birikiminden istifade edebilecek. Aslında Bilgi, zaten kurulduğu günden bu yana ortaöğretim kurumlarıyla yakın ilişki kurmaya özen gösteren bir üniversitedir. Bu anlayışımız çerçevesinde Doğa'nın özel bir konumu şüphesiz olacak. Bilgi akademisyenleri Doğa'ya; Doğa eğitimcileri ve mezunları Bilgi'ye çok daha yakın olacaklar. Bu arada ilişkiyi tek yönlü düşünmemek gerekir. Mesela Bilgi çalışanlarının çocukları Doğa'da özel burs imkanına sahip olabilecekler. Şunu da tespit etmek gerekir ki dünyada liseler ve üniversiteler iç içe geçiyor. Bu kültürün Türkiye'ye de yansıması kaçınılmaz. Doğa Kolejleri'yle olan ilişkimizi bu yönde bir gelişme olarak da görebiliriz.DOĞA'NIN DEĞERLİ BİR GEÇMİŞİ VAR-Doğa Koleji, zor dönemler yaşadı. 51 bin öğrencisi, 8 bini aşkın öğretmeni