"27 Nisan"ı unutursak, "27 Mayıs"ta hatırlatırlar!

"Osmanlı Çınarı"nı asırlarca yıkamayan yedi düvel, İttihat ve Terakki vesayetçilerini kullanarak birkaç yılda içten çürütmüştü. İşte o vesayetçiler, isim değiştirerek Anadolu'ya geçmiş ve "vesayet" taşını "Yeni Türkiye"nin temeline yerleştirmişti.Yani Batı, Türk milleti üzerindeki bütün emperyalist emellerine, vesayetin Truva Atı olan CHP sayesinde ulaşmıştı. Anayasa'ya "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet bu egemenliği TBMM eliyle kullanır" diye yazmışlardı ama yukarıdan "atanan" ve temsil ettiği vilayetin yolunu bile bilmeyen "çakma vekiller"den oluşan "vesayet Meclisi"nin aldığı "sipariş" kararlarla, milletin bütün değerlerini budamışlardı!Ancak, genlerini değiştirip adeta yeniden inşa ettikleri milletin, 14 Mayıs 1950 günü ortaya koyduğu irade, vesayetçileri şok etmişti!30 yıldır ekilen "dönüştürme" tohumları nereye gitmiştiZira onlara göre, artık din-iman, Kur'an-ezan, bayrak-vatan; hiçbir şeyi hatırlamayan bir nesil ortaya çıkacaktı! Üstelik o akşam hezimeti gören İnönü, "Millet hatasını görecek, bize dönecek" demişti ama DP, sonraki seçimlerde daha güçlü gelmişti. Artık, "çakma" vekillerle vesayet düzenini yürütme imkânı kalmamıştı! Bu milletin, CHP'yi asla iktidara getirmeyeceği anlayan emperyalist patronlar, vesayetçilerin kulağına yeni bir "strateji" fısıldamıştı:"Halk, CHP'yi iktidara getirmiyorsa, siz de; devlet kurumlarına "gizli CHP iktidarı" yerleştirin!Nitekim 1924 Anayasası'ndaki "Millet bu egemenliğini TBMM eliyle kullanır" ifadesini, 27 Mayıs 1960'taki darbeyle yazılan "vesayet anayasası"nda, "Millet bu egemenliğini 'yetkili kurumlar' eliyle kullanır" şeklinde değiştirerek, CHP zihniyetini; devlete hâkim kılmışlardı!O "bazı kurumlar", ihtiyaç durumuna göre bazen TSK, bazen Danıştay, bazen Anayasa Mahkemesi hatta bazen de Parlamento olarak karşımıza çıkmıştı. 27 Nisan 2007 tarihinde ise, içine CHP iktidarı kaçmış olan bu "kurum"ların tamamı "ortak" bir "vesayet operasyonu" yürütmüştü!Hedefleri, parlamentonun 550 üyesinden 365'ine sahip olan AK Parti'nin; Cumhurbaşkanını seçmesini engellemekti! Önce, siyasetteki vesayet adına Baykal sahneye çıkmış ve Erdoğan'ı "Sakın... Aklından bile geçirme" diye uyarmıştı! Yetmemiş, geçenlerde öldüğünü bile fark etmedikleri sıradan bir maşanın uzattığı "367 pası"nı kullanarak topu; "Yüksek" vesayet kurumu olan Anayasa Mahkemesi'ne aktarmışlardı! O gece geç saatlerde ise, en güçlü vesayet kurumu olan TSK devreye