Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.
YouTube'da Joanna Coles ile "Daily Beast" serisi altında gerçekleştirdikleri "Inside Trump's Head/Trump'ın zihninin içinde" isimli bir podcast'leri var.
Trump, Wolff'un ifadesiyle "preposterous/ akıl almaz kertede grotesk" biri olduğundan, tercümeye muhtaç: Neyi hangi gerekçeyle yapıyor Kafasında hangi tilkiler dolaşıyor Hangi zaaflarla malul
Bunları -ABD başkanı hakkında çok satan biyografileri olan- Michael Wolff, Joanna Coles ile düzenli ve keyifli sohbetlerinde izleyicilere aktarıyor.
Akıcı anlatımının yanı sıra bir dönemin tüm aktörlerini teker teker anlatan Wolff, "başkanın bütün adamlarını", 90'lara uzanan Epstein yıllarından tanıyor.
Başka bir yazımda daha önce bahsetmiştim: Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "meşruiyet" eli uzatmaktan söz eden ABD Büyükelçisi Barrack'ı mesela Wolff, bu Epstein çevresinden tanıyor. Kendisini Epstein'la doğrudan Tom Barrack'ın tanıştırdığını söylüyor.
Bir nehir söyleşisi için Epstein'ın New York'taki malikânesinde ve Karayipler'deki evinde uzun zaman geçiren bu kilit gazeteci, tanıklıklarını basacak bir yayınevi bulamadığından YouTube'da aktarıyor.
Britanya'nın -geçen ay görevinden ayrılanWashington Büyükelçisi Peter Mendelson da keza mesela gene aynı Epstein grubundan.
Bill Gates, Bill Clinton, Woody Allen... birisi olan herkes hemen hemen Epstein çevresine dahil olmuş. Ama bunların içinde kuşkusuz en ilginci, Wolff'un, Nobel komitesine 2009-15 arasında başkanlık yapan Thorbjorn Jagland'le de Espstein malikânelerinde karşılaştığını söylemesi.
KİMLER KİMLERLE BERABERWolff, Trump'ın Nobel saplantısı konuşulurken tam Epstein'ın evinde Nobel komitesi başkanı ile de tanıştığını ve kendisine adamla karşılaştığında artık "kal geldiğini" beyan ediyor.
Araştırınca, Jagland'in; Epstein ve Bill Gates'i birlikte kendi evinde de ağırlamış olduğunu gördüm.
Gates'in bu takıma eklemlenmesinin nedeni, Epstein'ın kendisini Nobel komitesi başkanı ile tanıştırmasını temin etmekmiş. Meğer o da "barış ödülü"nün ezeli, ebedi taliplerindenmiş.
ok bağımsız ve ilkeli çalıştığı söylenen Nobel komitesinde lobiler demek böyle, "kimleeer, kimlerle beraber" yapılıyor.
Trump, şimdiye değin barış ödülü peşinde koşan herkesten aslında daha şeffaf.
Kendi kendisini aday ilan etti!
Alternatif gerçeklerden ve "post-truth"tan kim ölmüş Sekiz ayda, 8 savaşa son verdiğini söyledi.
"Nobel'i herkes benim almam gerektiğini söylüyor!" deklarasyonlarının önce şaka olduğunu zannettik
Ama bildiğiniz ardından, "Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildim" diyerek devam etti.
Benim gençliğimde güzellik yarışmalarına katılan kızlar, "Haberim yokken resmimi arkadaşlarım yollamış" derlerdi.
Trump da böyle yaptı. Adaylığını Nobel komitesine -bozacının şahidi şıracı- Netanyahu önermiş.
Ardından Trump bizzat devreye girmiş ve halihazırda Norveç'in maliye bakanı olan, eski NATO genel sekreteri Jens Stoltenberg'i tehditvari bir tonla, "Seninle tarifeleri ve Nobel Barış Ödülü'nü konuşmak istiyorum" diyerek aramış.
Norveçlilerin eli ayağı birbirine karışmış. "Eyvah şimdi Trump'a Nobel'in siyasetten bağımsız olduğunu nasıl anlatacağız" paniğine kapılmışlar.