Derin sağın 'çocuksu yüzü'

"Bence Avrupa başbakanları içinde en başarılısı ve en renklisi" demiş İlber Ortaylı Kapalıçarşı'da refakat ettiği İtalya Başbakanı Giorgia Meloni için ve eklemiş:

"Siyasi görüşleri üzerindeki abartmalara da katılmıyorum. Çünkü Avrupa'da ondan daha liberal bir siyasetçi tanımıyorum. Ne Almanya, ne Fransa başbakanları, ne de Hollanda, İsveç hiçbiri onun gibi değil. Son derecede sempatik bir hanımefendi. Çocuksu bir yüzü var. Cana yakın bir kişiliği var. Lisan da biliyorHerkese karşı kibardı. Halka yakın bir kişiliği var."

İlahi İlber Hoca

Meloni için Çizme'de elbette ki pek çok övgü okudum ama böylesine tatlış bir sevgi pıtırcığı portreye hiç rastlamadım.

Bilakis. Meloni'yi yere göğe sığdıramayan yandaşların en sevdikleri, üzerinde birleştikleri tanım, cinsiyetçi argo deyimle "t.lı bir kadın" olması.

Terbiyeli ifadeyle "bıçkın" tanımlanması.

Meloni'yi "sempatik" sözcüğü ile özetlemek fazla indirgemeci olmuş.

"Çocuksu yüzü"ne gelince Evet Meloni "derin sağ"ı masumane, çocuksu yüzlüdür.

Otoriter sağ, eskiden olduğu gibi artık kendisini askeri üniformalar ve marşlarla sunmuyor. Evrimle bambaşka bir paketlemeye büründü.

Wilders harici Avrupa sağcılarının tüm liderleri kadın: Meloni, Marine Le Pen, Almanya için AlternatifAfD lideri Alice Weidel hepsi akça, pakça, sarışın, mavi gözlü beyaz Avrupa kadınlarından oluşuyor.

Geçtiğimiz Aralık'ta Roma'da Meloni'nin partisi Fratelli d'Italiaİtalya'nın Kardeşleri etrafında düzenlenen Atreju Festivali'ni ziyaret ettiğimde, en çok işte bu yeni sağın yeni çehresine şaşırmıştım.

SAĞIN YENİ AMBALAJI

Eski Roma İmparatoru Hadrianus'un mozolesinin bulunduğu azametli Sant'Angelo Kalesi'nin yamacında kurulan, siyasi sağ söylevlerin verildiği festival çadırının hemen etrafına sıcacık bir Noel köyü ve gençlerin, çocukların paten kaydığı bir buz pisti kurulmuştu.

Otoriterlik çağrışımından çok uzak bu masalsı atmosferin merkezindeki çadırda eş zamanlı olarak son dönemde tüm sağcı liderlerin yol arkadaşına ve megafonuna dönüşen Elon Musk konuşmaktaydı.

Festivalin adı bile çok masumdu.

Alman yazar Michael Ende'nin Bitmeyen Öykü isimli çocuk romanının kahramanı Atreju'dan alınmıştı.

Günümüzün yükselen en çarpıcı sağ siyaset projelerinden birinin, konuyla ilgisi olmayan bir öykü kahramanı ile anılması, "kuzu görünümündeki kurt" konseptinin tam tipik örneği olmuştu.

Atreju Festivali'nin bu meyanda gene en belirgin özelliği, dört bir yeri Meloni'nin "çocuksu yüzü"nü taşıyan posterlerinin kaplamış olması idi.

Girişten, buz pateninin etrafına yerleştirilen panolara dek hiçbirinde kutlaması yapılan partinin adı görülmüyordu.

"Giorgia Meloni ile dünyada İtalya'nın ağırlığı artacak" sloganlarının yazılı olduğu panolarda, sadece gözleri ileriye, ufuklara bakan Meloni'nin fotoğrafları vardı.

Ne var bunda diyeceksiniz

Atreju tam da şu sırada İtalya'da konuşulmakta olan "Başbakanlık sistemine geçiş"in bir ön çalışması oldu.

Anayasa referandumuyla halihazırdaki parlamenter sistemden Başbakan'ın halk tarafından seçileceği "tek adamtek kadın" rejimini savunan Meloni, Türkiye'den döner dönmez, bu projeye damardan karşı çıkan Repubblica gazetesi ile kavgaya tutuştu.