Teslim oldum

Karlara ve güneşe teslim oldum. Dağdan akan dereye de.

Ayaklarımız bata çıka yürüyorduk ve nereye baksam beyazdı. Nereye baksam soğuktan mutluydu.

Kar, güneş ve soğuk konuşuyordu. Kendi aralarında böyle bir cenneti yaşatmak için pazarlıktaydılar.

Dünya kesinlikle sadece insanlar için yapılmamıştı.

Çamlarda serçeler cıvıl cıvıl bunun şarkısını söylüyorlardı:

Şu insanların haline bak zannederler ki her şey kendileri için halbuki biz kuşlar çok iyi biliriz ki onlar dünyanın sadece küçük ve gürültücü bir parçası ciki cik cik ciki cik İnsan aslında küçücük!

Bir balkona teslim oldum. Beni avucuna alıp, öyle bir vadi gösterdi ki bana.

Güneşin her saat yüzlere boyadığı sarı gölgeleri görmeliydiniz.

Oturup oracıkta kalmak ve her şeyi en başından düşünmek istedim.

Ben doğmadan çok önce olanları ve ben gittikten çok sonra olacakları.

Haberin Devamı

Dağlar gibi uzanmak istedim zamana.

Sıkışıp kalmamak.

Balkonlar gibi vadilere bakmak istedim tepelerden...

Derin pofur pofur karlara teslim oldum. Dört yanımı sarmıştı.

Sanki bir romanda, uzun zamandır sesi çıkmayan yan komşuma ekmek götürüyordum.

Sanki geçmez kışları biliyordum.

Kar benim yoldaşımdı sanki.

Dizlerime kadar batarken, içinde yüzdüğüm bir deniz, her şeyi temize çeken bir sayfa, beni sarmalamış bir ada.

Kar ve ben, ben ve kar. Her şeyden uzakta bir yere, gidip gidip dönüyorduk.

Ellerimi kalbine daldırdım. Susup, sesini dinledim.

Siz hiç karın sesini duyacak kadar sustunuz mu

Arkadaşlığa, dostluğa, yoldaşlığa, şahitliğe teslim oldum.

Büyüklü küçüklü bir kalabalığım vardı. Kalbimi sıcacık tutuyorlardı. Biri babasını yeni kaybetmişti.