Geçmişte çok zaman geçiriyorsun!
Biri size bunu söyledi mi
Siz kendinize söylediniz mi
Eşe dosta söylediniz mi
Cümle insanın içini acıtıyor.
Geçmişte çok zaman geçiren ne çok insan var.
Geçmişi, Atlas'ın sırtında gökyüzünü düşmesin diye tutması gibi, sırtında tutanlar.
Geçmiş kamburları. Geçmiş hamalları. Geçmiş hurdacıları. Hepimizde var.
Bırakamadığımız eller.
Kalkamadığımız koltuklar.
Veremediğimiz cevaplar.
Kapayamadığımız kapılar.
Kapatamadığımız şarkılar ve çıkamadığımız sokaklar.
Halbuki olmamız gereken yer şimdi, şu an.
Biz neredeyiz çoğu zaman
Geçmişteki o anlarda.
Aklımız hep seçmediğimiz yollarda.
Cesaret göstermediğimiz yol ayrımlarında.
Dur demediğimiz, içimizden geçeni kendimizden bile sakladığımız zamanlarda.
Elbette hayat buradan bakılınca bambaşka olabilirdi.
O bambaşkaya da buradan bakıp, bambaşka olabilirdi diyeceğiz.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıHayatı yaşarken, hikayesini yazıyoruz.
Sonra dönüp dönüp okuyoruz.
Şimdiki aklımızla, belki olaylar o şekilde akmazdı.
Belki öyle demezdik. Belki vazgeçerdik.
Belki başlardık.
Bunu düşünmenin, bunu düşünmek dışında insana vereceği hiçbir şey yok!
Sosyal medya gibi. Gez gez dur.
Kaybol kuyularında. Döndüğünde de zamanın kumu akıp gitmiş olsun.
Peki geçmişte çok zaman geçirmekten nasıl kurtulacağız Tabi ki içinden geçerek!
Aziz Arif'e okuduğum, "Ayı Avı" diye çocuk hikayesi vardı.