Tövbe içten olmalı

İNSANOĞLU günah işleyebilir.
Belki işlememelidir. Uyanık olmalıdır. Ama kötülüğe meyleden nefis vardır ve nefsi kişiyi tuzağa düşürebilir. Böyle bir durumda, günahtan tövbe geciktirilmemelidir ve tövbe içten olmalıdır. Günahtan tövbe eden şunlara dikkat etmelidir:
İşlediği günahı tamamen terk etmelidir.
İşlediği günahı dile getirmemeli, konuşmamalı, başkalarına anlatmamalıdır.
Kendisini günaha iten ortamlardan uzaklaşmalıdır.
İşlediği günaha benzer günahlardan da uzak kalmalıdır.
Günahları konuşanların yanından uzaklaşmalı, kulağıyla da günah dinlememelidir.
Yüreğinden günahı silmeli ve asla düşünmemeli, içinden böyle bir niyet geçirmemelidir.
Tövbesinde samimi olup olmadığını tartmalıdır.
Tövbesinin yaşantısına yansıyıp yansımadığına bakmalıdır.
Kalbinin, niyetinin, ihlasının düzgün olup olmadığına bakmalıdır
Tövbe etmeli ama bir defa tövbe etmekle de yetinmemelidir.
Sürekli tövbesine devam emelidir.
Kuran-ı Kerim övünmeyi, kendini öne çıkarmayı, takva sahibi olduğunu seslendirmeyi doğru bulmaz.
Bu nedenle de şöyle buyurur: "Öyleyse kendinizi temize çıkarmayın. O sakınanı, çok iyi bilir." (Necm, 32).

NASIL BİR ORUÇ
NİCE insan var ki oruçları sadece aç kalmak ve susuz kalmaktır.
Oruçlarından hiçbir sevap bulamazlar.
Bunlar oruç tutmalarına rağmen başkasının hakkını yiyenlerdir. Haksızlık yapanlardır. Başkasına hakaret eden ve küçümseyenlerdir. Yani orucu sadece yemekten uzak durmak olarak görenlerdir. Halbuki kişi kalbiyle, gözüyle, eliyle, ayağıyla, aklıyla oruç tutmadıkça gerçek oruç tutmuş olamaz. Kalbinden buğzu kaldıramayan, kulaklarıyla dedikodu ve haram sözleri dinlemeye devam eden, gözleri harama kayan, elleriyle eziyet eden, ayaklarıyla harama koşan, zihninde günahı aşamayan kişinin orucu, kabul edilen oruç değil elbette.

CENNET KAPILARI AÇILIR
"Ramazan günlerinde cennet kapıları açılır ve şeytanlar zincirlenir." (Buhari, Savm, 7).
Kişiyi günaha itecek zemin ortadan kaldırılır.
Aksine güzelliğe, sevaba itecek şartlar kolaylaştırılır.
Yeter ki insan, Rabb'iyle olan bağını koparmasın.
Ümitsizliğe savrulmasın.
Kendini kaybedenlerden sanmasın.

BİR AYET
"Zinaya yaklaşmayın.
Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur." (İsra, 32)

BİR HADİS
"Ya ilim öğreten, ya ilim öğrenen, ya dinleyen veya bunları seven ol. Sakın beşincisi olma! Yoksa helak olursun." (Keşfül- Hafa 1:437).