Organize İslam düşmanlığı

Sosyal medya her türlü kavganın, restleşmenin, tezgahın, operasyonun merkezi olmaya başladı. Gelecekte sosyal medya birçok iletişimin de adresi olacak. Bundan dolayı bu mecrayı yakından takip etmek, orada dönen olayları göz önünde tutmak lazım. Ülkemizde iletişimin eksen kayması yaşadığını gözlemliyoruz. Bu hususta gözlemlerinden birkaçını sizinle paylaşmak istiyorum:

1- Belli isim ve hesaplar sosyal medyada sürekli olarak İslam'a saldırıyorlar. Bu çirkin saldırıda her türlü yalanı meşru görüyor. İslam'dan olmayan dinin özünden kaynaklanmayan hususları dinin emriymiş gibi aktarıp algı oluşturuyorlar. Herhangi bir İslam ülkesinde -halkı Müslüman olan ülkedegörülen ve dünyanın her coğrafyasında görünebilir olan bir çirkinliği " işte İslam böyle" diye takdim edebiliyorlar. Her türlü ahlaksız tertiple takipçilere takdim ediyorlar. Bu hususta hiçbir ahlaki ve bilimsel hassasiyet tanımıyorlar. İslam düşmanı bu hesapların tahribatına karşı mutlaka tedbir alınmalı ve gerekli cevaplar verilmelidir. Bunca ilahiyat hocaları sessiz kalmamalı. Bu iş belli isimlerle sınırlı kalmamalı. Gerçi bu platformları takip eden gençlerimiz gerekli ve yeterli cevapları veriyorlar. Var olsunlar. Sağlam bir iman ve teslimiyet içinde olan milyonlarca gencimiz İslam'a layık birer mümin olarak gerekli ve tatmin edici cevapları oradaki bağnaz ve artniyetli zevatlara iletiyorlar.

2- Felsefeyi din, filozofları peygamber, felsefi doktrinleri kutsal kitap gibi gören malum bazı isimler bu düşüncelerini yaygınlaştırmak için geceli gündüzlü videolar paylaşıp ifsada yol açmaya çalışıyorlar. İslam düşmanı bazı merkezlerin kulu ve kölesi gibi İslam düşmanlığına soyunuyorlar. İslam felsefesi eğitimi gören ilahiyatçıların pozisyon almaları gerekmez mi Zira bu zevata verilecek bütün cevaplar Akaid, İslam felsefesi ve mantık kitabında meknundur.

3- Kuran'ı Kerim'i ve sahih hadisleri birbirine rakipmiş gibi gösteren aklı evvel bazı kişiler sürekli olarak hadis ve sünnet düşmanlığı yapıp akıllar etkilemeye gayret ediyorlar. Ayetlere sebebi nüzulundan, bağlamında koparıp bu utanmazca operasyonlarında kullanıyorlar. 23 yıllık hadis hazinesini toptan inkar ederek Yüce Kitabımızı akıllarına mahkum etmeye gayret eden bu zevat yarın veya öbür gün Kur'an'dan da vazgeçeceklerdir. Bu oyun böyle oynanıyor. Önce Ebu Hureyre gibi hadis ravisi sahabeye karşı karalayıcı tweetler yazdılar. Sonra hadisleri inkar ettiler. Sonra İslam hukukçularını karaladılar. Sonra Hz. Peygamber aleyhine şüpheler oluşturdular. Sonra Kur'an'a dil uzattılar. Tabii bu yolun sonu Rabbi inkâra getirecektir. Bunun örneklerini zaten görüyorsunuz. Sonra ateizme veya deizme yelken açtılar. Ahiretlerini berbat ettiler.

4- Dini hassasiyeti var olan bazı isimler ise bütün bu karalamalara malzeme hazırlıyor gibi aslı-esası olmayan sözlerle İslam'ı akıl, şuur ve bilim dışı bir duruş gibi göstererek çirkin faaliyetlere yakıt taşıyorlar. Herkes, hepimiz kullandığımız üsluba, sözlere, yorumlara dikkat etmek zorundayız.

5- Tekfir etme -yani Müslüman olduğunu ilan eden bazı Müslümanları kafir ilan ederek- din dışı sayma tarih olarak ta Hz. Ali'ye savaş açan hariciler kadar azaltılabilirse de tarihin değişik dilimlerinde ivme kazanmış veya küllenmiştir. Tekfir Müslüman'dan insan harcamıştır ama hariçten İslam'a insan kazandırmıştır. Bazı ayetleri bağlamında koparıp hem Müslüman'a ve hem de diğer insanlara zarar vermek İslam'ın emri olamaz. Hz. Ali'yi şehit eden bu anlayıştır. Elbette bu husus üzerinde makul ve sakince konuşulmalıdır.

6- Sosyal medya kutuplaşma odağı oldu. İnsanların, kurumların, kişilerin veya Müminlerin hassas oldukları noktalar vardır. Kırmızı çizgiler diyelim. Bunları kaşımak, bunların üzerinden kavga oluşturmak kimseye fayda vermez. Zarar verir. İhtilafları derinleştirir. Tartışılacak bir konu varsa bunu restleşerek yapamayız. Restleşmek, yalan dolan bilgiler ülkeye de, vicdana da zarar verecektir. Hepimiz tutuşturulacak ateşe toprak atmalıyız. Zira birbirimizi yemekten başka bir şey yapmıyoruz. Tartışmanın muhalefetin bir edebi ve adabı vardır. Bazen dili ısırmak gerekmez mi hata etmemek için

7- Dinimizin yüce mesajına zarar verecek dini bilgilendirme ve takdim dine hizmet değil ihanet olur. İslam'ın kaynakları belli. Nasıl anlatılacağı da.

ŞEHİTLERİMİZE RAHMET OLSUN...
Gürcistan'da düşen ordumuza ait kargo uçağında 20 askerimiz şehit oldu. Yüce Allah'tan her bir şehidimize rahmet dileriz. Ailelerine sabır dileriz. Şehitler vatanımızın şehitleridir. Onlar birer kahramandır. Şehittirler. Benzeri musibetlerden Rabbim ülkemizi korusun. Kalbimiz, duamız onlarla beraber.

SORU: Hicri yılbaşı ve hicret takvimi ne demektir

Cevap: Hicri takvim, Hz. Muhammed'in (SAV) Mekke'den Medine'ye hicretini tarih başlangıcı, muharrem ayının birinci gününü de yılın başı olarak kabul eden bir takvim sistemidir. Hicri yıl, ayın dünya etrafındaki dolaşımını esas aldığından 354 gündür ve Miladi yıldan 11 gün daha azdır. İnsanlığın tarih boyunca önemli olayları başlangıç noktası kabul etme geleneği vardır. Nuh tufanı, Hz. İsa'nın doğumu, fil olayı gibi. Bu ve benzeri önemli olaylar başlangıç kabul edilip bu tarihlerden şu kadar önce veya şu kadar sonra diye diğer olayların zaman tespiti yapılır. Hicretin 17. yılında, Halife Hz. Ömer (RA) döneminde sahabenin ileri gelenleri toplandı. Bu toplantıda Hz. Ali'nin (RA) teklifiyle 622 yılındaki Hz. Peygamberimizin (SAV) Mekke'den Medine'ye hicreti, Müslümanlar için tarih başlangıcı kabul edildi. İlk hicret eden kafile, muharrem ayında hicret ettiğinden dolayı da bu yılın ilk ayı olarak muharrem ayı kabul edildi.