Daralınca namaza dur

Hz. Muhammed (SAV) dünyevi bir sıkıntı ile daraldığında namaza dururdu.
Namazla huzur bulurdu.
Namaz bir inşirahtır. Kalbin huzurudur. Miracı hatırlamadır.
Hadis kitapları der ki Hz.
Peygamber sıkıntılı bir hal ile karşılaşınca namaza dururdu zira namaz ile Allah'tan dilenir:
"Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara/153) En daraldığında Hz. Bilal'e döner ve şöyle derdi: "Kalk Bilal! Ezan oku.
Bizi rahatlat." "Eriha Ya Bilal!" Bizi rahatlat ey Bilal.
Namazda sağa, sola bakmak mekruh sayılmış. Kalp huzuru ile, Rabbin huzurunda derli toplu durarak secde yerine ve ayak ucuna bakardı. Kalbi ve göğsü körük gibi atardı.
Bazen saatlerce tek ayet okur.
Sabahı bu ayetle ederdi. Tek ayet. Manasını düşünerek.
Namazda görünüşün derli toplu olması lazım da, esas olan iç alemin derli toplu olmasıdır.
Onun için "Hayye esselah" "namaza acele edin". Gelin.
Namaza kalkın dedikten sonra "Hayye alel felah" haydi kurtuluşa. Zafere dendi. İhsan makamı: İbadet ederken Allah'ı görüyormuşcasına ibadet etmektir. İhsan'nın ihsan bulduğu en uygun an namaz anıdır. Namazın her anında kişi bunu yaşar. Namaz bir alışkanlık değil bir huzurdur.
Günahtan alıkoymadır. Allah'a teslimiyettir. Gayrisinden uzak durmaktır.
KUR'AN'DA RESULULLAH'IN YETKİNLİĞİ
"Şüphesiz biz seni, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Sen cehennem halkından sorumlu tutulmayacaksın." (Bakara/119) "Böylece sizi insanlara şahit olasınız, Peygamber de size şahit olsun diye orta bir ümmet yaptık. Senin yöneldiğin kıbleyi, Peygamber'e uyanlarla geriye dönenleri ayırt etmek için belirledik. Allah, imanınızı asla boşa çıkaracak değildir.
Şüphesiz Allah insanlara karşı çok şefkatli, çok merhametlidir." (Bakara/143) "De ki: 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.
Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.'" (Al-i İmran/31) "Ey Kitap ehli! Kitap'tan gizleyip durduğunuz pek çok şeyi size açıklayan ve birçoğundan da geçiveren peygamberimiz geldi. Doğrusu size Allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap geldi." (Maide/15) "O ümmî peygambere (yani yazı bilmeyen elçiye) uyanlar ki, onu yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı bulurlar. O, onlara iyiliği emreder, kötülükten men eder, temiz şeyleri helâl, murdar şeyleri haram kılar; üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır. Ona iman eden, destek veren, yardım eden ve onunla gönderilen nura uyanlar, işte kurtuluşa erenler onlardır." (Araf/157) "(Ey Muhammed!) Ömrüne andolsun ki onlar, gerçekten sarhoşlukları içinde şaşkınlıkla bocalayıp duruyorlardı." (Hicr/72) "Nitekim size, içinizden, ayetlerimizi okuyan, sizi arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti öğreten, bilmediklerinizi öğreten bir peygamber gönderdik." (Bakara/151) Hasseten Hicr 72. Ayette Yüce Rabbimiz Hz. Muhammed (SAV) Efendimizin adına, ömrüne yemin ediyor ki, bu son derece dikkat çekicidir. Buna işareten Şeyh Galib şöyle der: