Hakikat gerçeği düsturları ve hakperestlik (2)
- "Hak hasmının rakibinin, muhatabının elinde çıktığı zaman; zararsız, bilmediği bir meseleyi öğrenip, menfaatine olur, nefsin gururundan kurtulur."
- "Hak müstağnîdir. zengin, muhtaç olmayan Hakikat ise, zengindir. Kalbin nurlanmasına onların ziyaları kâfidir."
- "Hak namına, hakikat hesabına olan tesadüm-ü efkâr fikirlerin çarpışması ise, maksatta ve esasta ittifakla beraber, vesâilde vesilelerde ihtilâf eder."
- "Hak neşvünema bulacaktır canlanacaktır -eğer çendan gerçi toprakta gizlense... Ve taraftar ve mültezimleri lüzumuna inanlar muzaffer olacaklardır-eğer çendan zaman ve zeminin merhametsizliğinden az ve zayıf olsalar"... (Muhakemat, Mukaddeme).
- "Hak ve hakikati dinleyen ve söyleyene sevap kazandıranlar yalnız insanlar değildir."
- "Hakikat büyür, inkişaf eder, gittikçe genişlenir. Kışır kabuk ve sûret ise eskileşir, inceleşir, parçalanır."
- "Hakikat ne kadar zayıflasa da ölmez, belki farklı teşahhusatta şekillerde seyr ü sefer eder. yol alır"
- "Hakikat tahavvül etmez; değişmez hakikat haktır."
- "Hakikat telakki olunan kabul edilen hayalin ömrü kısadır." (Divan-ı Harb-i Örfî, s. 51.)
- "Hakikat ve âhiret için çalışanlara karşı hürmet ve bir muavenet yardım fikrini daima" beslemek.
- "Hakikat ve maslahat sulhtur. barış" Barışmak olmazsa, iki taraf da daima korku ve intikam azabını çekerler. Onun için İslâmiyet'te, üç günden fazla bir mü'min diğer bir mü'mine küsemez.
- "Hakikat, bize: "mütenebbih uyanık olan beşer, dinsiz olamaz." Ümidini veriyor.
- "Hakikat, ışık veren fitildir; mecaz ise, ziyasını tezyid eden fazlalaştıran şişesidir". (Muhakemat, s. 109.)
- "Hakikatbîn göz aldanmaz; hakperest kalb aldatmaz." (Hutbe-i Şamiye, s. 148.)
- "Hakikatbînin gözüne hayal, hakikat olarak görünmez."
- "Hakikatin nazarında abesiyet yoktur. "
- "Hakikatlere ihtiram etmek hürmet etmek, yüksek şeylerin kıymetini bilmekle istihfaf etmemektir hafife almamaktır."
- "Hakikî abd-i hudabin hakkı kabul eden kul, hududsuz bir sâfa görür."