1.1 trilyon vergi tahsil edilemedi

Gerek vergi idaresi gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu'nun tahsil edemediği alacak tutarı, ülkemizin gündemine belediyelerin ödenmeyen vergi ve SGK borçları nedeniyle tekrar geldi. Bugün sizlere, 31.07.2024 tarihi itibarıyla sürekli büyüyen ve tahsil edilemeyen vergi alacakları konusunun bir analizini yapmaya çalışacağım.

KREDİ OLARAK KULLANILIYOR

Ekonomik sıkılaşma kapsamında krediye erişemeyen işletmeler aylık gecikme zammı oranının 4.5'e çıkartılmasına ve 1 yıldır vergi müfettişleri koordinasyonunda tahsilatı hızlandırma çalışmalarına rağmen borçlarını ödeyemiyor ya da ödemiyorlar.

En son çıkartılan 7440 sayılı Kanun kapsamında, yapılandırılabilecek olan borç toplamı 31.12.2022 tarihi itibarıyla 552 milyar TL idi. Yapılandırma düzenlemelerine rağmen devletin tahsil edemediği vergi gelirleri toplamı 31.12.2023 tarihinde 874 milyar TL, 30.06.2024 tarihinde 1 trilyon 141 milyar 328 milyon TL ve 31.07.2024 tarihi itibarıyla da 1 trilyon 112 milyar 205 milyon TL'ye düştü. Bu düşüş temmuz ayında Gelir Vergisi ve Motorlu Taşıtlar Vergisi 2. taksit ödemelerinin tahsilatı nedeniyle oluştu. Sonuç olarak, aylardır vergi idaresinin tahsil edemediği 1 trilyon TL'nin üzerinde alacağı söz konusudur.

500 MİLYAR TL KDV VE GELİR VERGİSİTEVKİFATI TAHSİL EDİLEMEDİ

31.07.2024 tarihi itibarıyla vergi türlerine göre tahsilattahakkuk oranlarını ve tahsil edilemeyen vergi tutarlarını gösteren tablo aşağıda yer almaktadır.

yukarıdaki tablodan da açıkça görüleceği üzere; vergi gelirlerinde tahsilattahakkuk oranı 73.8, bu oran dahilde alınan KDV'de 54.2 ve Gelir Vergisi tevkifatında 80.9'dur. Vergi mükellefleri krediye erişemeyince kendilerinde emanet bulunan KDV tahsilatlarını ödemeyerek kredi olarak kullanmaktadırlar. Hatta ekonomik krizin etkileriyle çoğunlukla işçi ücretlerinden yaptıkları gelir vergisi tevkifatını da ödemiyor ya da ödeyemiyorlar.

KÜÇÜK İŞLETMELER BÜYÜK SORUN

Ödenmeyen vergi borçlarının yaklaşık 450 milyar TL'sinin fiktif yani hiçbir surette tahsil edilemeyen alacak olduğunu düşünüyorum. Sorunun kaynağını Türkiye'deki işyerlerinin 87'sinin 1 ile 10 işçi çalıştırması ve 10 milyon TL'yi aşmayan cirolara sahip olmasında aramak gerekmektedir. Küçük ve verimsiz işletmelere sahip vergi mükelleflerinin önemli bir kısmının karnını doyurmak için vergi ödemediği sistem bu sonucu doğurmaktadır. Sonuçta ticari faaliyetinden kâr etmediği halde devlet yardımlarıyla ya da vergi ödemeyerek sistem içinde kalan işletmelere artık müsamaha gösterilmemelidir. Herkes patron olacak diye bir kural mı var