Kalplerin fethi

Enflasyon veya parasal genişleme, fiyatların sürekli artış göstermesidir. En kötü gelişme vatandaşın bu sürece alışmasıdır. Ülkede günde toplam 10 ekmek üretildiğini ve piyasadaki para miktarının 100 lira olduğunu ve sadece ekmeğe büyük talep olduğunu düşünürseniz, ekmeğin fiyatı 1001010 liradan satılır. Ama para miktarı 150 liraya çıkarılsa bu defa 15010Ekmeğin fiyatı 15 lira olur. Ekmeğin fiyatını düşürmenin en kısa yolu, üretimi 10'dan 20'ye çıkarmaktır. Bu defa 10020Ekmek 5 liraya düşer. Veya para miktarını 100 liradan 80 liraya indirirsiniz, o zaman da bir ekmek 80108 liraya düşer...

Görüldüğü gibi enflasyonu kontrol altına almak için önce üretimi artıracak, sonra piyasadaki bol parayı azaltacaksınız. Böylece TL değer kazandığı için fiyat artışları durur. Üretim parasal büyüklükten daha hızlı artırılırsa, bolluk olur. Arz talebin üzerine çıkacağından (talep enflasyonu olmaz) yani fiyatlar artmaz. Üretim artışıyla birlikte gelir artışı sağlanır. Geliri artan vatandaş pahalılıktan şikâyet etmez...

Peki bu yüksek kredi faiziyle üretim nasıl artar En önemli soru bu... Enflasyonla mücadele programı kapsamında faizleri sert şekilde artırarak yüzde 50'ye çeken ekonomi yönetimi, tüketimi kısmak üzere miktarsal sıkılaşma adımlarını da peş peşe attı... TL ticari kredi faizi 63'ü aştı. Yüksek finansman maliyeti karşısında, şirketler kendilerine yeni yol buldu. Artık firmalar döviz kredilerindeki 8'ler civarındaki maliyeti bankalarla yaptıkları opsiyon sözleşmeleri ile 4,5 seviyesine kadar düşürüyor... Yetmiyor, yurt dışından borçlanıp, kendi çıkardıkları tahvillerisatıyorlar. Şirketlerini halka açıp, sıfır faizli kredi buluyorlar, bunları yatırıma dönüştürüyorlar. Maliyetler ucuzladığı için fiyat artışları mutlaka duracak...

Enflasyon yıllık bazda mayıs ayında 75,45 ile zirveye çıktı. Hazine Bakanı Şimşek başta olmak üzere tüm hükûmet yetkilileri fiyatların haziran ayından itibaren düşüşe geçeceğini söylüyor. Peki bu nasıl olacak Öncelikle baz etkisi sebebiyle düşüş yaşanacak. 2023 Haziran ayında TÜFE yıllık 38 artmıştı. Bu sene aynı ayda TÜFE 60'a çıksa ortalaması 50'nin altında gerçekleşecek. Bunu sürdürmek için birinci şart üretimi arttırmaktır. Üretim artınca hem işsizlik azalır hem de ihtiyacımız olan dövizi borçlanarak değil, satarak kazanırız. Merkez Bankası son zorunlu karşılık hamlesiyle piyasadan 550 milyar lira çekti...