Ortadoğu'da son iki yıldır yaşananları, 7 Ekim'den bir gün önce kimse tahmin edemezdi. İsrail soykırımına, ABD dahil, Batılı ülkelerin iki yıl boyunca göz yumacağını hatta destekleyeceğini öngörmek kolay değildi.
İsrail'in Katar'a saldırısının Arap dünyasını birleştiren dönüm noktası olacağını kestirmek zordu. Arap ülkelerinin birleşip Trump'ı ateşkese ikna etmesine de ihtimal verilmezdi.
Ve en önemlisi de, İsrail'in itibarının ve imajının tamamen sarsılmasının bir sonucu olarak ateşkese boyun eğmek zorunda kalmasını da buraya ekleyebiliriz.
Başkaca benzer olayları sıralayabiliriz. Ortadoğu'nun son yüz yıldır kaderi bu. Hiçbir anlaşma, ateşkes ve barış, ertesi günün garantisi değildir. Hele bir de söz konusu İsrail olunca. İsrail kurulduğundan bu yana hiçbir ateşkese, anlaşmaya uymadı. Ortadoğu'da istikrarsızlık ve kırılganlığın devamına yatırım yaparak, bundan yararlandı.
Ateşkes ve anlaşmaları belirli bir süre, bir imaj tazeleme, meşruiyet inşası, iç politikada yeniden konumlanma ve askeri hazırlık olarak gördü. Belirli bir sürenin ardından da önce ihlal, ardından saldırı ve en nihayetinde işgal politikasından vazgeçmedi.
Trump'ın da zorlamasıyla Gazze'de ateşkes sağlandı. Bugün, Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde Gazze zirvesi düzenleniyor. Trump'ın öncü olduğu zirveye 20'ye yakın ülkenin lideri katılacak. Ateşkesin korunması ve kalıcı bir barışın inşası konuşulacak.
Şu an ateşkes koşullarının yerine getirilmesine odaklanılmış durumda. Ancak, Gazze'nin yönetimi, Hamas'ın geleceği, İsrail'in tamamen çekilmesi gibi konularda tam bir anlaşmaya henüz varılmadı.
Nihai bir barışa ulaşmanın yolunun, İsrail'in 1967 sınırlarına çekilmesi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te işgale son vermesi ve iki devletli çözümden geçtiği biliniyor.
KRİTİK EŞİK AŞILDI
İsrail, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının konuşulmasını bile bugüne kadar engelledi. Batı dünyasında, Holokost anlatısı ile bir mağduriyet oluşturdu. Uluslararası toplumda hakim bir söylem inşa ederek, kendisine yönelik sorgulayıcı eleştirileri engelledi. Uluslararası hukuk ve evrensel insan hakları ihlalleri bile eleştirildiğinde, eleştirenler anti-semitizim ile yaftalandı, susturuldu.
Soykırım ve katliamların iki yıldır devam etmesi, dünyada İsrail'in itibarını yerle bir etti. İsrail'i sorgulamada kritik eşik aşıldı. 7 Ekim'in ardından yapılan anketlerde, İsrail'e destek yüksek iken bugün Filistinlilerin sahiplenilmesinin oranı çok daha yüksek. Sosyal medyada, hakim anlatı, İsrail sorunu üzerine şekilleniyor. Boykot etkili bir sonuç ürettiği için şirketler eskisi kadar desteklerini kamuoyuna açıklayamıyorlar. İsrail desteği ile kariyer yapmaya çalışan batılı siyasetçiler, bunu açıklamaya cesaret edemiyorlar. Uluslararası mahkemeler İsrail'i ve mevcut yöneticileri soykırım yapmakla suçladılar. Siyasi ve toplumsal elitler geç de olsa