Son yılbaşı
1937'nin son günüydü
Saat 17.00'de uyanır. Köşkten çıkmaz.
Hastaydı. Aşırı yorgun hissediyordu. Rengi soluktu.
Gece sofraya, sadece üç konuk davet eder. Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, eski başyaveri Cevat Abbas Gürer ve Harp Okulu'ndan arkadaşı İsmail Hakkı Kavalalı.
Hastaydı Ama, Tevfik Rüştü Aras'la, "şahsi davası" Hatay sorununu konuşacaktı.
Tevfik Rüştü Aras, bu geceyi şöyle anlatır:
"1938'in yılbaşı akşamı Köşk'e beni çağırmışlardı. Hemen gittim. Kendisini, Köşk'ün yukarı katında, kitaplığa bitişik açık salonda buldum.
İlk sözü, 'Bu akşam bir tarafa çıkmayacağım. Sen de suare (gece eğlence) görmekten bıkmışsındır. Yılbaşını burada birlikte geçiririz, olmaz mı' demek oldu.
'Büyük sevinçle,' karşılığını verdim.
Atatürk, özel toplantı ve günlerde, kendi elbise ve giysilerinden istediklerimizi bizlere vermekten mutluluk duyardı.
Bu nedenle, aklıma gelen bir fikri söylemekten kendimi alamadım ve dedim ki:
'Paşam, mendillerinize, potinlerinize varıncaya kadar bize vermekten hoşlanıyorsunuz. Ne olurdu, bu gece başka arkadaşları da çağırarak elbiselerinizi aramızda kapışsaydık... Bu yılbaşı gecesinin anısı olarak, sizden bir şeyi üzerimizde taşırdık' dedim.
Bunun üzerine:
'A doktor, bunu niçin daha önce düşünüp söylemedin' diye hayıflanınca, 'Zararı yok, gelecek yıl böyle yaparız,' yanıtını verdim.
Bir süre düşündükten sonra:
'Bakalım gelecek yıla kadar yaşayacak mıyım' sözleri, ağzından dökülüverdi.
Birdenbire, her üçümüzü de derin bir sessizlik kapladı"
Son yılbaşıydı
1938'in, son yılı olacağını düşünmüş müydü Bilinmez
Ama
"Bakalım gelecek yıla kadar yaşayacak mıyım" sözleri, çaresizliğin bir itirafı gibiydi.
Sofrada, eski canlılıktan eser yoktu.
Çayı tercih ediyor, içkiyi arkadaşlarına ikram ediyordu.
Sofranın ne tadı kalmıştı ne de tuzu
1 Ocak 1938
Bitkindi. Köşkten dışarı çıkmaz.
1 Ocak 1938, saat 23.45.
İsmet İnönü'ye mektup yazar. İnönü, ağır bir grip geçirmektedir.
"İsmet,
Benim sevgili dostum, kardeşim, aziz evladım!
Dün akşam yeni yıl tebrikini aldım, çok duygulandım... Bu defa biraz uzunca süren rahatsızlığın, senden ziyade beni üzdü
Zaman zaman, seni yatağında ziyareti düşündüm. Rahatsız olmandan sakınarak, bunu dolaylı yaptım.
Artık iyisin! Yakında aldığım haberler, bunu doğrulamaktadır.
Tekrar, yeni yılın, senin, benim ve Türk milletinin huzur, sükûn ve parlaklıklarla karşılanacağının müjdesi gibi gördüğümü bildiririm
Derin muhabbetle, sarsılmaz kardeşlik, arkadaşlık hisleriyle gözlerinden öperim."
Atatürk, mektubun altına, İnönü'nün Özel Kalem Müdürü Vedit Bey'e bir not yazar:
"Vedit,